31 Temmuz 2012 Salı

Tarih!!!

15 Altın - 2 Gümüş - 2 Bronz. Michael Phelps, artık olimpiyat tarihinin en çok madalya kazananı. 


Mevcut Kadroyla Muhtemel Galatasaray


Galatasaray transfer sezonunda Umut ve Dany'den sonra beklemeye geçti. Daha sonra birden yüklenip Hamit, Burak ve Amrabat'ı kadrosuna dahil etti ve şampiyon kadrosunu geliştirmeyi bildi. Taraftarın beklediği isim olan Melo'nun durumu ise belirsizliğini koruyor. Zaten bölgesini de x2 olarak belirttim. Hakan Balta'nın sakat olduğu ve uzun bir süre sahalardan uzak kalacağı söylentisi arttıkça ve bu bölge için transfer gündeme gelince o bölgeyi de belirsiz olarak bıraktım.

Kaleden başlayacak olursak Muslera, geçtiğimiz sezonun tamamı göz önüne alındığında ligin en başarılı kalecisiydi. Teknik heyetinden, taraftarına Mondragon'dan sonra güven veren ilk kaleci ve kimse ondan vazgeçmek istemiyor. Yaptığı kurtarışlar, arkada güven vermesi ve oyunu çabuk başlatması en büyük özellikleri. Maçtan kopmuyor ve de yaşı da genç. Bu sene şampiyonlar liginde de aynı performansını sürdürürse Avrupa'dan mutlaka teklifler alacaktır ancak hedef yükseklerse Nando'dan kesinlikle vazgeçilmemeli.

Defansta Ujfalusi ve Semih işbirliği ligi götürmeye yetti ancak şampiyonlar liginde bu formül tutar mı bilmiyorum. Semih'in bu senede bir seviye daha üste çıkması gerekecek. Ujfalusi'yi anlatmaya gerek yok ancak yaşlandıkça hızını da kaybediyor oluşu biraz kafalarda soru işaretlerinin belirmesine sebep oluyor. Belki de Dany transferi hem rotasyon hemde bu sebepten dolayı yapılmıştır. Kanat beklerine geçecek olursak sağda Eboue ve yedeği Sabri yeterli gibi görünüyor. Ayrıca Eboue bu sene önünde saf bir sağ kanat olan Hamit'le oynayacak ve performansının artmasını bekliyorum. Sabri ise sıkışan takvimlerde Eboue'nin dinlendirilmesi için kullanılacaktır. Sol bekte ise Hakan Balta'nın sebebi belli olmayan sakatlığı sorun yaşatacak gibi görünüyor. Tamam Hakan Türk oyuncular açısından bölgesinin en iyisi konumunda ancak en az 3 ay oynayamayacağı söyleniyor ve Galatasaray'ın bu bölgede Hakan'a alternatif olacak tek ismi Çağlar. Çağlar'da uzun süre forma giyemedi ve hazırlık kamplarında Fatih Terim, Albert Riera'yı bu bölgede sık sık denedi. Yine de sol beke bir transfer yapılacağını düşünüyorum. Eğer tercih yabancı transferden yana olursa Culio'ya yine Anadolu yolları görünebilir.

Gelelim orta sahaya. Merkezde Selçuk İnan bankosu mevcut. Galatasaray'ın saha içi lideri, pasör, frikikçi, Xavi. Tek sorun geçtiğimiz sezon müthiş uyum sağladığı Melo'nun transferinin henüz netleşmemesi. Sağ kanatta yeni bir isim var bu sene Galatasaray'da. Geçtiğimiz sezon papatya falı Kazım denendi ama olmadı ve bu bölgeye Engin Baytar monte edildi. Engin'le sezon sonuna kadar gidilsede şampiyonlar ligi için yeterli olmayacaktı ve Hamit Altıntop transfer edildi ve sorun çözülmüş oldu. Sol kanat ise Amrabat'ın. Galatasaray'ın uzatmalı sevgilisi Amrabat, tamamen bireysel oyunundan dolayı transfer edildi. Futbolunu adam eksiltme üzerine inşa eden böylesine bir futbolcu eksikliğini de giderdi Galatasaray. Amrabat, hem Türkiye'yi bilen bir oyuncu hemde Galatasaray'ı öylesine istedi ki bu agresifliğini oyununa da yansıtacaktır mutlaka. Kayserispor'da oynadığı kadar oynayamayacak topla burası aşikar bu onun için bir dezavantaj olarak görülebilir ancak etrafında oynayacak oyuncu kalitesinin artışı ise Faslı oyuncunun en büyük avantajı.

Johan Elmander'i orta saha oyuncularının arasında mı yoksa forvetlerin arasında mı yazayım diye çok düşündüm. Sonra orjinal bölgesinde değerlendirmeye karar verdim. Onunla Galatasaray geçtiğimiz sezon deyim yerindeyse(Uğur Meleke'nin dediği gibi) 4-5-2 oynadı. Attı, attırdı ama herkes onu pes etmeyen ve rakibi yıldıran yapısından dolayı sevdi. Bu seneki partneri ise Burak Yılmaz olacak. Burak'ta futbolunu son yıllarda inanılmaz bir şekilde geliştirdi. Daha önce İstanbul'da iki kez şansını denedi ancak her seferinde Anadolu'da buldu kendini. Bu sefer işler biraz daha değişik. Gol kralı apoletleriyle birlikte ve bambaşka bir futbolcu profiliyle geldi Galatasaray'a. En verimli çağında ve oyun planını tamamen bir santraforun isteyeceği şekilde oynayan bir takıma transfer oldu. 

Mevcut kadrosuyla Galatasaray, geçtiğimiz sezon oynadığı oyununu bir üst seviyeye çıkaracaktır diye düşünüyorum. Eğer Melo transferi gerçekleşirse üst seviyeye çıkma süresi çok daha kısalır. Gerçekleşmezse de takım kendi içinde evrilir ve yine işler yoluna girer. Sonuç olarak Galatasaray'ın en büyük silahı Fatih Terim. İmparator elindeki malzemeden maksimum faydayı çıkaracaktır. Artık bu takımı şampiyonlar liginde izlemek için sabırsızlanıyorum.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Fena

Seattle Sounders ve ABD futbol takımlarının yıldızı Alex Morgan, Manchester United formasını giyip kameranın karşısına geçmiş. Kendisi şu sıralar ülke milli takımıyla birlikte olimpiyatlarda ama fotoğraf çektirmeyi ihmal etmemiş. Futbolun içinde hep böyle güzeller olsa...


29 Temmuz 2012 Pazar

Yıldızlar Şampiyon


Avrupa Yıldız Erkekler Basketbol Şampiyonu olduk!!! Finalde karşılaştığımız Fransa'ya karşı maçın başından sonuna kadar üstün bir oyun sergiledik ve maçı 66-61 kazandık. Bu şampiyonlukla yıldızlar seviyesindeki 3. şampiyonluğumuzu elde etmiş olduk.

Umarım bu jenerasyon profesyonel seviyede kaybolup gitmez ve bir 12 DEV ADAM heyecanı daha yaşarız ve çok istediğimiz A MİLLİ seviyedeki şampiyonluğa uzanırız.

ASY!


"Amacımız İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, Türk olmayan takımları yenmek." Ali Sami Yen

Jose, Sergio ve Iker

Geçtiğimiz sezon Real Madrid, evinde Barcelona'ya 3-1 yenildikten sonra kaptan Casillas ve ikinci kaptan Ramos'un, Mourinho'ya karşı cephe aldığı gündeme gelmişti. Şampiyonluktan sonra buzlar erimiş gibi görünüyor.


28 Temmuz 2012 Cumartesi

Olimpiyatlar Tivibu'da İzlenir


Sayesinde televizyonu tarihe gömdüğüm Tivibu, olimpiyatlar için 6 kanal açmış. Tek bir kanalda takılı kalmak istemeyenler için müthiş bir hizmet olmuş.

Ben Tivibu Web kullanıyorum. Televizyon yayınına göre biraz daha geç geliyor görüntüler. 

Tivibu Web'de olimpiyatlar için ayrılan kanallar 2-3-4-5-6-7. İyi seyirler. 

ABD Olimpik Yüzme Takımı Klibi

27 Temmuz 2012 Cuma

Find Your Greatness

Nike, başarılı reklamlarına bir yenisini daha eklemiş:

Messi Minik Hayranıyla


Messi, minik hayranıyla Play Station'da kapışıyor. Keyifler yerinde.

Cristiano Ronaldo Kapkaç Yaparsa


Fotoğrafı gördüğümden beri gülüyorum. Saygı duyulası bir çalışma olmuş.

Gökhan Töre'den İbretlik Adım


Alman ve İngiliz altyapılarında yetişmiş kaliteli ve Almanya pasaprotuna sahip olmasına rağmen Türkiye milli takımını seçmiş ender futbolculardandır Gökhan Töre. Ben onu Football Manager oyununda Chelsea yedek takımındayken tanımıştım ve oyunun ileri ki sezonlarında Gökhan, müthiş bir hücumcuya dönüşmüştü.

Chelsea'de Roman Abramovic rüzgarı estiği için şans bulamayacığını biliyor ve Almanya'ya transferini çok mantıklı bir hamle olarak görüyordum. Bu dönemde bizim büyük takımlarımızdan da böyle bir hamle bekliyordum ancak Gökhan, futbol anlamında doğru tercihi yapıp Hamburglu olmuştu. İyi de bir form yakalamasına rağmen geçtiğimiz sezon uzun süreli bir sakatlık yaşadı ve biraz unutuldu. Toplam 26 maça çıktığı Hamburg'da gol atamamasına rağmen 24 maçta 6 asist yaptı. Ciddi anlamda ilk sezonunu oynayan bir kanat oyuncusu için çok iyi bir istatistik. Belki de Hamburg geçtiğimiz sezonu rezalet geçirmeseydi Gökhan takımda kalabilirdi ancak sezonu rezalet geçiren popüler takımların başvurduğu sorunlu oyuncuları satma politikası Gökhan'ı gönderilebilir oyuncular arasına attı. 

Euro 2012'nin bitişiyle birlikte radarımıza aldığımız transfer sezonunda Galatasaray ve Fenerbahçe ciddi şekilde ilgilendiler Gökhan'la ancak O, her seferinde Almanya'dan ayrılmak istemediğini dile getirip teklifleri reddetti. Galatasaray, ezeli rakibinden daha fazla istemesine ve Fatih Terim faktörüne rağmen gurbetçi oyuncuyu ikna edemedi. 

Tam Gökhan sezonu Hamburg'da tamamlayacak derken Ruslar devreye girdi. Rubin Kazan 5 milyon Euro'yu bastı ve Gökhan'ı renklerine bağladı. Bu duruma çok şaşırdım. Türkiye'yi tercih etmeyen bir futbolcunun Rusya liginde ne işi olabilirdi? Orta seviye ligler arasında bile düşüş içerisinde olduğumuzu kabul etmemezlik yapmıyorum ama Rusya liginden daha iyi olduğumuza inanıyorum. 

Ülke dışındaki imajımızın, Avrupa'nın futbolumuza baktığı gözün değerini bir kez daha hatırlattı Gökhan Töre bu transfer hamlesiyle. Rusya'yı tercih etmesi ne kadar sinirimi bozsada yerimizi daha iyi anlayabilmemiz açısından bu hamlesi biraz hoşuma gitti. Başarının sadece büyük isimleri transfer etmekle gelmeyeceğini görmemiz ve altyapıya yönelmemiz gerektiğini hatırlattı. Yine de kendisini ilerleyen yıllarda Türkiye'de izlemek izliyorum. Hamit kadar bekletmez inşallah...

26 Temmuz 2012 Perşembe

Start Öncesi Sessizlik


Galatasaray, 2012-2013 sezonu için öncelikle Avusturya'ya gitti. Buradan İstanbul aktarmalı olarak Endonezya'ya geçip Java Cup'a katılacak ve Endonezya-Malezya-Everton maçlarına çıkacaktı. Daha sonra da geçtiğimiz sezon ki gibi Slovenya kampıyla hazırlıklarını tamamlayıp sezona başlayacaktı.

Öncelikle organizasyonel sorunlar nedeniyle Java Cup'a katılmama kararı alındı ve sezon öncesinde Everton gibi dişli bir takımla mücadele etme fırsatı tepildi. Ayrıca Slovenya kampının da iptal edildiği ve takımın sezon hazırlığını İstanbul'da tamamlayacağı duyuruldu. Şimdi takım yaklaşan Şampiyonlar Ligi, Süper Kupa finali ve STSL öncesinde maç yapacak rakip arıyor. Tabi yavaş yavaş liglerin bile başladığı şu günlerde rakip bulmak o kadar kolay değil.

İlk olarak Fiorentina'yla hazırlık maçı yapılacak. Hem de TT Arena'da. Hafta içi olmasına rağmen saat 22:00'de oynanacak olması hem seyirci açısından hem de oyuncular açısından avantaj. Zaten 40.000 civarı kombine satıldığı düşünülünce arenanın tıklım tıklım dolmasını bekliyorum. Bu maç haberinden sonra Sampdoria ile de bir maç yapılacağı haberi yayıldı. Bu maçın 4 Ağustos tarihinde İtalya'da oynanması bekleniyor ancak henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Galatasaray, resmi maçlar öncesinde başka kaç tane ciddi hazırlık maçı yapacak bilmiyorum ama geçtiğimiz sezon yapılan hazırlık maçlarıyla kıyaslayınca bu sezonun biraz yavan kaldığını söylemek hiç de yanlış olmaz. Fatih Terim'in göreve geldiği 2011-2012 sezon hazırlıklarında Galatasaray, Olympiakos, Inter, Liverpool, Real Madrid gibi Avrupa'nın sayılı takımlarıyla maç  yapmıştı. Şimdi ise elde sadece Fiorentina ve henüz doğrulanmamış Sampdoria var. Bir klişe olarak üç kulvarda mücadele edecek takımın kendini test etmesi açısından bu maçlar hiç de yeterli görünmüyor. Belki önümüzdeki günlerde İtalyan takımlara yenileri eklenir.


Siz Hepiniz Ben Tek


25 Temmuz 2012 Çarşamba

2012 Olimpiyatları: Skandal 1

Londra Olimpiyatları için resmi açılış henüz yapılmamasına rağmen(resmi açılış 27 Temmuz) kadınlar futboluyla başladı başlamasına ancak olimpiyatların ilk skandalına da imza atıldı.

Kolombiya - Kuzey Kore maçı öncesinde, Kuzey Kore oyuncuları Güney Kore bayrağı ile tanıtılınca futbolcular sahaya çıkmadılar. Bu kadar tutucu, içe kapanık bir ülkeye böyle bir yanlış yaparsan çok zorlanırsın. İşte hatanın bir görüntüsü:


Olimpiyatlar resmen başlamasa da şaka gibi başladı. Umarım tek şakaları bu olur...

Ekleme: Organizatörler Kuzey Koreliler'i ikna ettiler ve maç rötarlı da olsa başladı.

Tek Sıra Olun


Galatasaray'ın Amerikalı kondisyoneri Scott Piri, futbolcuları resmen ip gibi dizmiş...

Frikik Kullanan Kaleci

Querétaro'nun Correcaminos'u ağırladığı Meksika 2. Ligi maçında konuk ekibin kalecisi Ivan Mellado, ceza sahası önünden kazanılan serbest vuruşta meslektaşını avlıyor ve takımını deplasmanda 1-0 öne geçiriyor. İşte gol:
 

Benzer Ünlüler: Bastian&Til


Bayernli Bastian Schweinsteiger ve aktör Til Schweiger abi kardeş gibiler. 

24 Temmuz 2012 Salı

Fenerbahçe 2012-2013 Muhtemel Formaları


Fotoğraftaki formaların Fenerbahçe'nin 2012-2013 sezonunda giyeceği formalar olduğu iddia ediliyor. Eğer doğruysa:

Çubuklu: Geçen seneki formaya çok benziyor. Ancak sırf bu benzerlik yüzünden geçen sene forma alanların bu sene bu formayı tercih etmeyeceğini düşünüyorum. Tabi bu formaların orjinal formalar olduğunu varsayarsak.

Beyaz: Lacivert parçası yüzünden olmamış. Gerçekten olmamış. Fake atmış olabilirler.

Mavi-Lacivert Çubuklu: Olmuş. En çok tercih edilecek forma olacağını tahmin ediyorum. 

Fotoğraf  Tribün Dergi'nin twitter hesabından alınmıştır. Link için tıklayınız.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Krasic zu Fenerbahçe?

Bugün NTVSpor'un altyazısıyla birlikte Milos Krasic sesleri yine yükselmeye başladı. Malumunuz Aykut Kocaman'ın bitmeyen sevdası. Habere göre Krasic ile anlaşılmış ve Juventus'la bonservis konusunda pazarlık yapılıyor.

2009-2010 sezonunun sonunda da çok istemişti Fenerbahçe Sırp futbolcuyu ancak o dönemde Juventus, jübilesini yapan Nedved'in yerine oyuncu arıyordu ve Krasic'te hem CSKA Moskova'daki oyunu hem sarı saçlarıyla o dönem Nedved'e oldukça benziyordu. Tüm bu detaylardan sonra Milos, Torino'nun yolunu tuttu tutmasına ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve Krasic, Juventus'a uyum sağlayamadı. İlk sezon alışma dönemidir diyenler oldu ancak takımdaki ikinci sezonunda da istediği forma şansını yakalayamayan Krasic, 2010-2011 sezonunun sonunda takımdan ayrılmak istediğini kulübe bildirdi. Juventus'ta zaten Krasic'i tutmaya pek yanaşmıyor. 2011-2012 sezonunu şampiyon tamamladıktan sonra Şampiyonlar Ligi'ne iddialı bir kadroyla girmek istiyorlar. Transfer etmek istedikleri yıldız ise Fiorentinalı Jovetic. Karadağlı yıldızın bonservisi oldukça yüksek ve bu yüzden Krasic ve birkaç oyuncu -ki bunların içinde Melo'da var- satarak transferi gerçekleştirmenin peşindeler. Hal böyle olunca Fenerbahçe doğru pazarlık stratejisiyle Juventus'a Krasic'in değerinin biraz altında bir bedelle futbolcuyu kadrosuna katabilir. Biraz altında dediysem de bu çok düşük bir tutar olmayacaktır çünkü transfermarkt.com.tr'ye göre Krasic'in bonservis bedeli şu sıralar 11 milyon euro.

Peki bu transfer Fenerbahçe'ye ne katacak? Bu konuda Kuyt transferinden sonra benim de kafam oldukça karıştı. Aykut Kocaman'ın ne düşündüğünü anlamakta zorlanıyorum. Krasic, Kuyt gibi birçok bölgede oynatabileceğiniz türden bir oyuncu değil, saf bir sağ kanat oyuncusu. 4-3-3'te ileri üçlünün sağında, 4-4-2'de orta sahanın sağında, 4-2-3-1'de de yine forvet arkasındaki üçlünün sağında oynayabiliyor. Maç içinde sol kanada yada ortaya kaydığı zamanlar da olabiliyor ancak bu adam FM deyimiyle tam bir AMR. Ayrıca birde 6 yabancı sınırlaması var ki mevcut durumda kadro kurmayı oldukça zorlaştırıyor. Stopere bir yabancı alınacağını artık sağır sultan bile öğrendi. Yobo olmazsa mutlaka bir başkası alınacak. O zaman 6 yabancı da şu şekilde oluşacak: Stoper(Yobo), Cristian, Stoch, Sow, Kuyt, Alex. Krasic bu isimlerden hangisini kesecek? Bölge olarak Cristian, Sow ve Stoch'u kesmesi mümkün gözükmüyor. Ya Alex feda edilecek Krasic için yada yeni transfer Kuyt. Aykut Kocaman'ın sezon öncesi açıklamalarından birini hatırlayacak olursak Alex'in artık daha ekonomik kullanılacağından bahsetmişti. Eğer bu düşüncesini gerçekten yürürlüğe sokacaksa o zaman elimizde tek bir seçenek kalıyor o da Krasic'in sağ kanatta, Kuyt'un ise Alex'in bölgesine geçtiği diziliş. Başka türlüsü yada 4-2-4 gibi fantastik dizilişler Fenerbahçe'nin kendi ayağına sıkması gibi birşey olur. 

Alex'in kadrodan kesilmesi konusuna gelince de Aykut Kocaman'ı büyük zorluklar bekliyor. Fenerbahçe'nin başına geçtiği 2010-2011 sezonunun başında Alex'siz 4-3-3 sistemini denemişti ve Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Young Boys'a elenmişti. Takım çok kötü giderken Aykut Kocaman, Alex'e sarılmış ve hemn kendisini hem Fenerbahçe'yi kurtarmıştı. Yine böyle bir durumla karşılaşırsa bu durum kendisini yıpratabilir.

Tüm bunlara rağmen Krasic, Juventus kariyeri dışında çok başarılı bir futbolcu ve doğru kullanıldığında Fenerbahçe'ye katkı sağlayabileceğini düşünüyorum. 28 yaşında ve iki senedir futbola uzak kalan bir futbolcu Fenerbahçe'de tekrar CSKA Moskova'daki günlerine geri dönüş yapabilir. Kolay adam eksiltebilen, asist ve gol yüzdesi yüksek olan bir futbolcu. Sol kanatta Stoch'un yarattığı etkinin daha fazlasını sağ kanatta  gerçekleştirebilir. Yukarıda anlattığım gibi tek handikap forvet hattındaki oyuncuların tamamının yabancı olması. 

100. Yılın Şerefine Yeni Logo


Fransa'nın önde gelen takımlarından Lille, bu sezon 100. yılını kutluyor. Bu kutlamanın şerefine logoda da değişikliğe gidilmiş. Soldaki eskisi sağdaki yenisi. Logo çok daha güzel olmuş.

22 Temmuz 2012 Pazar

Barcelona vs Real Madrid

Kim ne kadar harcamış ve karşılığında ne kazanmışın listesi. 2000'lere Barcelona'nın damga vurduğunu bilmeyeni dövüyorlar artık. Yinede transfere harcanan paraların öğrenilmesi açısından iyi olmuş.

Fotoğrafa tıklayarak değerleri daha net görebilirsiniz.


Emenike Bu Golle Tarihe Geçti

Rusya'da ligler başladı. Spartak Moskova, ilk hafta Alaniya Vladikavkaz'ı deplasmanda 2-1'le geçti. Maçın en büyük detayı ise Spartak MoskovaEmenike'nin 10. saniyede attığı gol oldu. Bu gol, Rusya liglerinde atılan en erken gol olarak tarihe geçti:


İspanya Olimpiyat Takımı Forması


Tasarımcısına mı laf söylesem, formaya okey veren federasyona mı bilemedim. İspanya Londra Olimpiyatları'nda bu formayı giyecekmiş. Juan Mata, bu formayı giyip de nasıl tebessüm edebilmiş anlamak güç!

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Java Cup Yalan Olunca


Galatasaray'ın Endonezya'da Everton, Endonezya ve Malezya Milli takımları ile oynaması planlanan Java Cup konaklama sorunları nedeniyle iptal olunca Fatih Terim, Süper Kupa maçı öncesinde takımı test etmek amacıyla yeni bir hazırlık maçı ayarlamak istiyor. Bunun için ilk teklif Fulham'a yapılmış ve Londra ekibinin teklifi anında kabul ettiği belirtilmiş.

Fulham sezon öncesi prova açısından iyi bir test olabilir. Maçın TT Arena'da oynanacak olması da taraftarların sezon öncesinde Burak, Hamit, Amrabat gibi yeni transferleri görmesi açısından mantıklı. Geçtiğimiz sezon aynı şekilde Liverpool ile bir hazırlık maçı oynanmıştı ve Galatasaray maçı 3-0 kazanmıştı. 

Yalnız şunu da eklemek gerekir geçtiğimiz sezon Galatasaray, Liverpool'un yanı sıra Inter ve Real Madrid ile de hazırlık maçları yapmıştı ki o sezon Avrupa'da yer alınmayacaktı. Ancak bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne direk katılacak olunmasına rağmen şimdiye kadar Fulham'dan daha üst düzey bir takım ile hazırlık maçlarının haberi bile çıkmadı tabi Everton'ı saymazsak ki o maç zaten Galatasaray, Java Cup'a katılmayacağı için iptal oldu. Umarım Fulham, üst düzey takımlarla hazırlık maçları zincirinin ilk halkasını oluşturuyordur.

Haber kaynağı: WEBASLAN

20 Temmuz 2012 Cuma

Manchester United 2012-2013 Deplasman Forması


Gerard Pique ve Shakira




Gerard Pique ve manitası Shakira tatilde kendilerini balinaya yalatmışlar. Sen topunu oyna Gerard, sen de şarkı neyin söyle Shakira.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Fernandes zu Fenerbahçe ?

Aykut Kocaman, Topuk Yaylası'nda yaptığı basın toplantısında bir stoper ve bir orta saha oyuncusu alarak transferi noktalayacaklarını açıklamıştı.

Stopere alınacak oyuncu belli. Öncelik 2 senedir Everton'dan kiralanan Yobo'da gibi görünüyor. Rolando haberlerinin ise oyuncunun maliyeti ve overrated olmasından dolayı balon olduğunu düşünüyorum. Bu bölge için başka bir isim konuşulmadığına göre kesici Egemen ve ayaklarına hakim, sakin, aynı zamanda süpürücü Yobo tandemi hem lige hem Avrupa'ya yetecektir.

Orta saha ise muamma. Belli ki Aykut Kocaman Tino Costa'ya takmış durumda ancak Valencia'nın yeni hocası Pellegrino, Arjantinli oyuncuyu satmaya pek yanaşmıyor. Niye yanaşsın ki zaten oyunun iki yönünü de oynayabilen ve uzaktan bazuka gibi şutlar çeken bir futbolcu Tino Costa. 

Tüm bunların üzerine bu aralar Manuel Fernandes'in Fenerbahçe'ye transfer olabileceği söylentisi yayılmaya başladı. 

Samet Aybaba'nın söylemlerinden takımı Fernandes üzerine kuracağını anlayabiliyoruz. Haksız da sayılmaz çünkü elde avuçta bir tek o kaldı ve geçen sezon dönem dönem düşüş yaşasada genel olarak iyinin üzerinde bir performans sergiledi. Ancak Beşiktaş açısından bir handikap var ki Samet Aybaba'yı yeni arayışlara itebilir. O da kulübün mali durumu. Beşiktaş, tarihinin en zor günlerini geçiriyor ve sıcak paraya ihtiyacı var. Ayrıca elindeki futbolcular arasında satışından iyi paralar kazanabileceği tek isim de Fernandes. Fernandes ise tam da Fenerbahçe'nin aradığı türden bir oyuncu. Üstelik Fenerbahçe'de oyunun defansif yönüne müthiş katkılar sağlamasına da gerek yok çünkü o işi Mehmet Topal ve biraz Cristian Baroni yapacak. 

Fenerbahçe transfer teklifi yapar mı bunu bilemiyoruz. Sonuç olarak önceliğin Tino Costa'da olduğu gün gibi ortada. Kaldı ki Fenerbahçe resmi teklifini yapsa bile Fikret Orman, taraftarı karşısına alıp Fernandes'i Fenerbahçe'ye gönderebilir mi? Egemen, Ernst ile yollar ayrıldı. Simao ile Quaresma takımdan ayrı çalışıyorlar ve ilk fırsatta gönderilecekler. Fernandes'in de gitmesi durumunda zaten futbola küskün taraftar stada nasıl gelecek? Formayı nasıl alacak? Herşeye rağmen bunu da sineye çekip 'FEDA' diyecek mi? 

Tabi tüm bunlar şimdilik söylenti aşamasında olduğu için üzerinde konuşması gayet kolay. Belki de tamamen söylenti olarak kalır. Malum transfer dönemindeyiz ve bu dönemde transferlerin %99'u zaten söylentidir.

Ve Sezon Açıldı

UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu 1. Maçı'nda Eskişehirspor, vasat İskoç temsilcisi St. Johnstone'u ağırladı. Bu aynı zamanda Türk takımlarının 2012-2013 sezonunun ilk resmi maçıydı ve sezonu resmen açmış bulunduk.


Maç öncesinde Eskişehir'de iki takımın taraftarlarının kankalıklarını ilan ettiler etmesine ama Eskişehirspor, Rangers'ın küme düşürülmesi ve Hearts'ın kupayı alarak Avrupa Ligi'ne katılma şansı yakalayan rakibini kolay geçti ve taraftarlar gibi kankalık mankalık dinlemedi. Ancak goller biraz şaka gibiydi. Alper Potuk'un golünde top Batuhan'a çarpıp kaleciyi yanıltırken, ikinci golde ise bu sefer St. Johnstone defansı Veysel'in şutunda topa dokundu ve top ağlarla buluştu. 2-0'lık skor belki maçı izlemeyenler için tatmin edici olmayabilir ancak Es-Es maçın başından sonuna kadar oyun üstünlüğünü rakibine bırakmadı ve tur için avantajı yakaladı. Tabi bu skoru St. Johnstone ve Eskişehirspor kadroları arasındaki fark ortaya çıkardı desek yanılmış olmayız. Linklerdeki kadro farkını formüle dökecek olursak Eskişehirspor = St. Johnstone x 4,5. Hal böyle olunca galibiyet de kaçınılmaz oluyor.

Eskişehirspor, büyük bir aksilik olmazsa turu geçecektir. Önemli olan gruplara kalabilecekler mi? Bu biraz da ileri ki turda eşleşecekleri rakibe bağlı diyebiliriz çünkü takım herşeye rağmen gol pozisyonuna girme konusunda henüz istenen seviyede değil. 

Çakma Ronaldinho


Hindistan'ın bağrından kopup gelen bu arkadaşımız Ronaldinho'yu fazlasıyla benziyor ancak dişlerden kaybetmiş.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Atletico Madrid Takım Otobüsü ve Arda Turan


Atletico Madrid'in yeni takım otobüsü. Futbolculardan Curtois, Adrian, Falcao, Gabi ve Arda'ya yer verilmiş.  Arda en sağdaki :) .

Galatasaray Burak Yılmaz Transferini Duyurdu





Burak Yılmaz'ın Galatasaray'a transferi zaten bilinen bir şeydi ancak resmiyet kazanması açısından değinmek gerekir.

Galatasaray, Hamit Altıntop gibi bölgesinin en iyisi(Türk oyuncular arasında) olan Burak Yılmaz'ı da kadrosuna katarak kadrodaki kaliteli Türkler'in sayısını arttırdı. Birkaç sene içinde sahada en fazla 5 yabancı sınırlamasına geçileceğini düşünürsek 5 milyon euro'ya daha iyisi yapılamazdı.

Burak'ı anlatmaya gerek yok. Türk futbolcular arasında golcü deyince akla gelecek ilk isim ve Türkiye'de gol denince akla gelecek ilk takıma transfer oldu.

Oyun anlamıyla Galatasaray, Trabzonspor'un geçen sene Burak Yılmaz üzerine kurulu sistemine sahip değil. Çok daha fazla oyuncunun aktif katılımına dayalı bir oyun yapısı var ve bu da Burak'ın geçtiğimiz sezonda olduğu gibi otuzlu gollere ulaşamayabileceğini işaret ediyor. Burak'ın gol anlamında tek dezavantajı bu.

Yeni transferlerle birlikte zaten oldukça dominant olan Galatasaray'ın oyun yapısı çok daha dominant hale gelecektir çünkü meziyetli futbolcu sayısı arttı. Burak'ın avantajları ise tam da burada başlıyor çünkü birlikte oynayacağı oyuncular Trabzon'dakine oranla daha yetenekli olacak. İyi futbol da iyi futbolcuyla oynanır mantığıyla yola çıkacak olursak Burak'ta daha verimli bir futbol ortaya koyacaktır. BurakBurak yapan defansın arkasına sızmalarına değinecek olursak karşılaşmalar 0-0 iken gerçekleştirebilme şansı lig maçlarında çok çok düşük, Şampiyonlar Ligi'nde ise lige oranla biraz daha fazla. Ancak birde madalyonun öbür yüzü var; Galatasaray'ın öne geçtiği maçlar tamamen Burak Yılmaz Show'a dönüşebilir. Nasıl mı ? Takımınız 1-0 önde. Rakip savunma açık vermeye başlayacak ve arkanızda Amrabat, Hamit, Melo, Selçuk gibi iyi pasörler var. Forvetteki partneriniz ise Elmander. İşte nasılın cevabı bu detaylar.

Burak Yılmaz, Galatasaray'a hayırlı olsun!

Galatasaray 2012-2013 Formaları




Parçalı forma klasik. Galatasaray'ın vazgeçilmezi. Yaka detayıyla birlikte oldukça çok şık olmuş. Tek sorun Türk bayrağının yeri. Keşke bayrak logonun bulunduğu bölgede logo ise arma ile bayrak arasında olsaymış. Yine de çok başarılı. 


Beyaz forma bu sezon deplasman forması olarak tercih edilmiş. Kalp hizasından aşağı inen sarı kırmızı şerit oldukça güzel bir görüntü ve sağ kolda aynı sarı kırmızı şerit tercih edilmiş. Başarılı. 


Kırmızı forma açık ara bu sezonun en iyisi ve en çok satılacağını düşündüğüm forma. Sade bir forma ancak bu kadar güzel gösterilebilir. Parçalının yeri Galatasaraylılar için her zaman ayrıdır ancak bu sene kırmızı formanın senesi olabilir.

Ekleme: Lansman'dan birkaç saat sonra arkadaşlarla beraber Aslantepe GSStore'a gittik. Bilindiği gibi beyaz forma 1 ay sonra satışa çıkacağından store tamamen parçalı ve kırmızı formayla donatılmış. Parçalı forma fotoğrafta göründüğünden daha güzel, kırmızı ise beklentilerimin biraz daha altında kaldı ve ben tercihimi parçalı'dan yana kullandım.

17 Temmuz 2012 Salı

Tottenham Hotspur 2012-2013 Sezonu Formaları


Tottenham Hotspur 2012-2013 sezonu formalarını tanıttı. Londra ekibi bu sezon forma sponsoru Puma ile olan sözleşmesini yenilemeyip Under Armour ile anlaştı. Amerikalı sponsor firma yeni sezon formalarını oldukça sade tasarlamış ancak formalar yine de hoş. Ancak dikkat çeken bir nokta var ki forma tanıtımında Luka Modric ve Rafael van der Vaart gibi transferde ismi sıkça anılan isimlere yer verilmemiş. Acaba takımın yeni teknik direktörü Andre Villas-Boas yeni formalara yeni isimler mi düşünüyor ?

Fabian Ernst'i Göndermek


Bazı futbolcular vardır. Zor zamanlarda onlardan bazı şeyleri 'FEDA' etmesini beklersin. Ama bazıları vardır ki onlara da her ne koşulda olursa olsun herşeyi 'FEDA' etmelisin. Gel gör ki Beşiktaş, akıl almaz işlerine bir yenisini daha ekledi ve Egemen'den sonra Fabian Ernst'ten de vazgeçti ve Alman oyuncu Kasımpaşa ile anlaştı. Önümüzdeki sezon 4-3-1-2 yada 4-1-3-2 dizilişiyle sahaya çıkacak takım için Samet Aybaba neden böyle bir tercih yaptı anlamak güç.

Ernst, hem saha içindeki disiplini ve devamlılığıyla hemde saha dışındaki efendiliği ve çalışma azmiyle gençlerle dolu kadroda çok iyi bir rol model olabilecekken Beşiktaş bu fırsatı elinin tersiyle itti. Egemen'den sonra ikinci ıska. Şimdi bu genç futbolcular kendilerine her transfer döneminde gönderilmek istenen Holosko'yu mu örnek alacaklar? Sakatlandığında ülkesine gidip 10 kilo fazlayla dönen Quaresma'yı mı?

Beşiktaş, bu hamleyle sadece Ernst'ten vazgeçmiş olmayacak. Sahadaki isyandan, antremanlardaki Alman disiplininden, doğru yaşama şeklinden de vazgeçmiş olacak. Ernst, gittiği takıma hayırlı olsun!

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Spor Gazetelerinin Biricik Aşkı: Transfer Dönemi



Bizim spor(futbol) gazetelerimizin müthiş bir hastalığı vardır. Bu hastalık rutin bir şekilde futbolun  ölü olduğu devre arası ve sezon sonunda görülür. Hastalığın adı da transferdir. 

Her gün takımlara onlarca futbolcu gelirken takımın yarısı gönderilir. Kabul ediyorum sayfalarının yüzde seksenini futbolun oluşturduğu ve kalan yüzde erotik hatlardan oluştuğu bir gazeteyi satabilmek için bunları yapmak gerekiyor ancak bu kadar da olmaz be kardeşim. Bunun interneti var sosyal medyası var. Söylentilerini yada sallamalarını yapma demiyorum. Hobi olarak yine yap. Ama websitenden yap. Kıyamıyorsan twitter, facebook vs. hesaplarından yap.

 Gazeteyi okuyacak insanlara bırak. İddaa veya at yarışı eki almak isteyenlere ek gibi görme. Seni var eden maç tahminleri veya atların daha önceki yarışları kaçıncı bitirdiği değil ki. Seni yaşatan, içinde yazılanlar, yazanlar. Her transfer dönemi geldiğinde Avrupa'nın gözden düşen bazen düşmeyen, Güney Amerika'nın ise yeni yeni Avrupa'ya göz kırpan oyuncularına photoshopla forma giydirme mesela. Sonra bu milyon tane tahmininin arasından bir tanesi tutunca(ki illa tutacak piyasada başka futbolcu yok ki) basma manşeti ''biz demiştik'' diye. 

Futbolcuların alacağı paraları şişirme mesela. Yada maaşını yeni takım arkadaşlarının maaşıyla kıyaslama. Takım içi denge yalanını atma ortaya. Hiç Mourinho çıkıp ''Takım için dengeleri bozmak istemiyorum Cristiano Ronaldo ücretinin yarısından feragat etmek zorunda'' diyor mu?

Bu isyanımın kaynağını büyükten küçüğe sıralayacak olursak Fotomaç > Fanatik > Gökmen'in Gazetesi diyebiliriz. 

Fotomaç'a inancım sıfır. Bir soran olsa photoshoptan anlayan ve okuma yazma bilen iki kişi tarafından çıkarıldığını söylerim. Fanatik biraz orta şekerli. Fotomaç kadar atmasa da atıyor. Gökmen'in Gazetesi diğer ikisine göre en adam akıllısı, en okunaklısı. Ancak onun da isim falsosu ve ileride diğerlerine benzeme gibi bir tehlikesi var. Umarım diğerleri ona benzer ve biz de adam akıllı spor yazıları okuruz.

15 Temmuz 2012 Pazar

2011-2012 Ronaldo vs Messi



Taşma olmasın diye fotoğrafı küçülttüm. Üzerine tıklayarak gerçek boyutta görüntüleyebilir ve istatistiklere göz atabilirsiniz. 

14 Temmuz 2012 Cumartesi

Thiago Silva PSG'de



Ve beklenen oldu. Sermaye yine kazandı. Silvio Berlusconi aslında Thiago Silva ve Zlatan Ibrahimovic'i PSG'ye 65 milyon euro karşılığında gönderdiğini açıklamıştı ancak Zlatan kamyon yüküyle para isteyince o transfer biraz gecikti.

Şimdilik yalnızca Brezilyalı defans oyuncusu PSG'de. Milan'da bu transferden 42 milyon euro cukkaladı. Darısı Zlatan'ın başına diyemiyorum çünkü böyle bir yeteneğin sıkıcı Fransa Ligi'nde yer almasına gönlüm razı olmuyor.

Futbol mu? Soccer mı ?


CR7 Tayland'da



Cristiano Ronaldo, yorucu sezonun ardından tatil için Tayland'ı tercih etmiş. Sevgilisi Irina Shayk'la birlikte balık peşinde...

Iker ve Yavuklusu


Iker Casillas, sevgilisi Sara Carbonero ile objektiflere Miami Havaalanı'nda yakalanmışlar.

13 Temmuz 2012 Cuma

2012-2013 Sezonu Arsenal Deplasman Forması

STSL 2012-2013 Fikstür Çekimi



Bir fikstür çekimi daha geride kaldı. Yine aynı haftada derbi yok. Yine son haftalarda derbi bolluğu yaşanıyor. 

Dikkat çekmek istediğim nokta ise Galatasaray - Fenerbahçe ve Trabzonspor - Galatasaray maçlarının ligin devrelerin son iki haftasına denk gelmesi. Özellikle Lig TV'ye olan güvenin bu kadar sarsıldığı bu dönemde kuranın herhangi bir derbiyi son haftalara denk getirme çabasından bağımsız şekilde yapılması daha hoş olmaz mıydı? Yani her takıma numara vermeden. Sırasıyla 17 hafta için 17 kez kura çekilseydi mesela. Böylelikle daha ikna edici bir fikstür ortaya çıkardı. 

Şimdi özellikle beş maç seyircisiz oynama cezası bulunan Fenerbahçe'nin bu dönemde içerde Trabzonspor ve Beşiktaş ile oynayacak olmasından sonra hangi Fenerbahçeli'yi bunun şans eseri olduğuna ikna edebilirsiniz? Yada son haftaya iki tane derbi koymanın ligin sonunda ratingleri arttırma çabası olmadığına hangi futbolsever inanır ? Tabiki hiçbiri inanmaz. Bunu da lige play-off gibi gereksiz bir ekleme turnuvayla daha fazla satış yapmayı planlayan ancak bunu başaramadıktan sonra ekstra bir kupa gelsin diyen yayıncı kuruluşun isteği olduğunu bilir.

Galatasaray'ın Transfer Taarruzu



Galatasaray'da geçtiğimiz sezon şampiyon olarak tamamlandıktan sonra özellikle Şampiyonlar Ligi için daha kaliteli bir kadro kurmak adına düğmeye basıldı.

Travmayla geçen 2010-2011 sezonundan sonra şampiyon olmak bir yana, bunu tamamen yenilenmiş bir kadroyla başarabilmek gerçekten mucize gerektiriyordu ve mucizenin adı Fatih Terim'di. Nokta transferlerle takımın üzerindeki ölü toprağını atıp 18. şampiyonluğun gelmesini sağladı.

Bu sezon için ise transfer yapılacak yerler belliydi. Felipe Melo'nun oynadığı bölgeyi bir kenara koyarsak orta sahanın sağı, solu ve santrafor bölgesi. Birçok isim anıldı bu bölgeler için. Drogba, Assaidi, Milito, Bendtner vs. Bunların yanında Galatasaray'ın bitmeyen sevdası Amrabat ve Hamit. Burak Yılmaz ismi ise diğerleri kadar sıklıkla anılmıyordu. 

Galatasaray önce Hamit'le anlaştı ve öncelikle sağ kanat olmak üzere birçok bölgeyi garantiye almış oldu. Ayrıca Hamit'in disiplinli ve liderlik özelliğine sahip oluşu ise cabası. 

Amrabat transferi ise bambaşka bir mevzu. Her transfer döneminde Kayserispor'u karşısına alan Faslı oyuncu sonunda muradına erdi. Ancak transferine Hamit transferi gibi bakamayız çünkü Amrabat'ın performansını bir seviye üste taşıması gerekiyor. Özellikle takım savunması için bütün oyuncuların canla başla mücadele ettiği Galatasaray'da aynı Arda Turan'ın Atletico Madrid'de yaptığı dönüşümü yapması gerekebilir. 

Burak Yılmaz'a gelecek olursak geçtiğimiz sezonu gol kralı olarak tamamlamış bir futbolcudan bahsediyoruz. Formunu tartışmak saçma olur ancak Trabzonspor ile Galatasaray'ın oyun yapısı çok farklı olduğundan O'nun da performansı çok merak ediliyor. Galatasaray'ın daha hücumcu bir takım olduğunu düşünürsek Burak, tehlikeli bölgede topla çok daha fazla buluşacak ancak istediği pozisyonları yakalayabilecek mi bilinmez. En büyük avantajı ise Trabzon'da beraber oynadığı futbolcuların yarısıyla Galatasaray'da buluşacak olması. 

Bir kenara koyduğumuz Felipe Melo ise Galatasaray açısından şimdilik olmazsa olmaz gibi görünüyor. Fatih Terim'in mutlaka alternatif bir planı vardır ancak mevcut durumda yerine ne gazetelerde nede televizyonlarda başka bir isim gündeme getirilmiş değil. Ayrıca Brezilyalı futbolcunun Selçuk İnan'la olan uyumu ve taraftarla bağı en büyük avantajı gibi görünüyor. Bu transferinde mutlu sonla kapanması halinde Galatasaray, geçen sezonki dominant onbirini güçlendirmiş ve yedek kulübesini de sağlama almış olacak. Şampiyonlar Ligi'nde şanslı kuralarla gruptan çıkmak çok zor görünmüyor.


11 Temmuz 2012 Çarşamba

Tevez, Dzeko ve Antrenörler


Antrenörler biraz sakin kalmış. Tevez eh işte. Yalnız Dzeko'nun içkisine kesin birşeyler katılmış.

Hamit Altintop Transferi

 Her sezon sonunda olduğu gibi yine Hamit Altıntop gitti geldi derken Galatasaray, arka arkaya sağlam adımlarla önce Hamit'le daha sonra da kulübü Real Madrid ile anlaşarak transferi bitirme aşamasına geldi. 

Yine her zaman olduğu gibi de Hamit Altıntop'un alacağı ücret milletin diline yapıştı. Kariyerinde Bayern Münih ve Real Madrid gibi kulüpler olan bir futbolcuyu dünyanın en iyi liginden alıp Türkiye'ye getirmek istiyorsanız tabiki mevcut takımından aldığı paranın üzerinde bir ücret ödemeniz gerekir. Bahsettiğimiz futbolcu herhangi bir kişi değil Türkiye Milli Futbol Takımı'nın da kaptanı. Her ne kadar geçtiğimiz yıl Real Madrid'de istediği kadar forma şansı yakalayamamış olsa da orası Real Madrid ve Kaka'da istediği kadar forma şansı yakalayamamaktan şikayetçiydi.

Transferi teknik açıdan değerlendirecek olursak Galatasaray, geçtiğimiz sezonu hemen hemen sıfır kanat oyuncusuyla tamamladı. Saf kanat oyuncusu olan Albert Riera, Colin Kazım, Yiğit Gökoğlan gibi isimlerden beklenen katkı alınamadı. Bu yüzden Fatih Terim,  sağ ve sol bölgede aslında gerçek pozisyonu forvet arkası olan  Emre Çolak ve Engin Baytar'ı  oynattı. Bu iki oyuncu oyun yapıları gereği topla buluştukları anda çizgiden içeri kayarak Galatasaray ataklarının bir nevi tekdüzeleşmesine sebep oldular. Burada Emre ve Engin'i kötülemiyorum çünkü iki isimde kendilerine aykırı olan bölgede müthiş özveriyle oynadılar ve Galatasaray'ın şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldular. Ancak önümüzdeki sezon bir Şampiyonlar Ligi var ki bu turnuvada devşirme kanat oyuncularının defosu çok daha açık bir şekilde gün yüzüne çıkabilir.

İşte Hamit Altıntop transferi sadece bu yüzden bile nokta atışı diyebileceğimiz türden bir transferdi. Tıpkı geçen sene transfer olduğunda aynı şekilde çok para alıyor diye eleştirilen Selçuk İnan gibi. 

Fatih Terim'in maç içinde skora göre diziliş ve taktik değiştirmekten çekinmeyen yapısına da çok faydası dokunacak Hamit transferinin. Çünkü Hamit, sağ bek , sağ kanat, merkez orta saha, defansif orta saha gibi birçok bölgede üst düzey performans gösterebiliyor. 

Birde önümüzdeki dönem 5'e düşecek yabancı sayısını da hesaba katınca Galatasaray'ın bu sezon yılın transferine imza attığını söylemekte bir sakınca yok. Şimdi Hamit'in çok para alacağından yakınanlar birkaç sene sonra Türk futbolculara ödenecek ücret ve bonservis bedellerine ne diyecekler çok merak ediyorum.

10 Temmuz 2012 Salı

750.000 Dolarlık Poz

Ronaldinho, yeni takımı Atletico Mineiro'nun bir antremanı sonrası katıldığı basın toplantısında masanın üzerinde kutu Pepsi bulunduğu için, Coca Cola ile yaptığı sponsorluk anlaşması iptal edildi. Ne gereği vardı Ronnie?!? Bakkalda bunların tanesi 1 TL.

About