31 Aralık 2012 Pazartesi

1-2 Ocak Maç Yayınları



1 Ocak Salı

14.45 West Bromwich Albion - Fulham / Lig Tv 3
17.00 Manchester City - Stoke City / Lig Tv 2
17.00 Wigan Athletic - Manchester United / Lig Tv 3
19.30 Southampton - Arsenal / Lig Tv 3

2 Ocak Çarşamba

21.45 Liverpool - Sunderland / Lig Tv 3
22.00 Newcastle United - Everton / Lig Tv 2

Kaynak: TribünDergi

28 Aralık 2012 Cuma

29-30 Aralık Maç Yayınları



Yılbaşının yaklaşması ve liglerin devre arasına girmesi sebebiyle futbol maçlarının sayısında hayli düşüş var. Futbolseverler ve iddaacılar tabiki bu durumdan hoşnut değil. Allah İngilizler'den razı olsun ki durmak yok yola devam demişler.

29 Aralık Cumartesi

14.45 Sunderland - Tottenham / Lig Tv 3
17.00 Manchester United - West Bromwich Albion / Lig Tv 3
17.00 Norwich - Manchester City / Lig Tv 2
19.30 Arsenal - Newcastle United/ Lig Tv 3

30 Aralık Pazar

15.30 Everton - Chelsea Lig Tv 2
18.00 Queens Park Rangers - Liverpool / Lig Tv 2


91: Lionel Messi

Lionel Messi'nin 2012 yılında attığı 91 golün izdüşümü:


24 Aralık 2012 Pazartesi

Chelsea 8-0 Aston Villa

Chelsea, Aston Villa'yı 8-0'la geçti. Tam 7 farklı oyuncunun gol attığı maçtan birkaç fotoğraf ekledim:






İlk Yarının Ardından

Trabzonspor maçıyla birlikte devreyi kapattık. Pek de hoş olmayan 90 dakika sonunda maç 0-0 bitti ve şimdilik 3 puan farkla liderliği elinde bulunduran ve Şampiyonlar Ligi'nde Schalke 04 ile çeyrek final mücadelesi verecek bir Galatasaray var.

Sezon başında bu tabloyu önümüze serseler ve sizi direk aralık sonuna ışınlayalım deseler kabul etmek gerekirse ilk zıplayan ben olurdum. Yeni oluşum içerisindeki takımın ilk denemesinde ŞL grubunu 2. tamamlayarak üst tura yükselmesi başarıdır. Rakip olarak Schalke 04 ile eşleşmesi ise kura şansı. Çeyrek final? Neden olmasın!

İşin lig boyutu liderlik olmasına rağmen o kadar tatlı görünüme sahip değil. Beşiktaş'ın maddi sorunlar yaşadığı ve Fenerbahçe'nin başkan, td, kaptan skandallarıyla boğuştuğu bir sezonda çok daha büyük bir puan farkıyla kapatılmalıydı ilk yarı. Hoca ve yönetim de aynı şekilde düşünüyor olmalılar ki ilk yarının son haftalarına girilirken transfer kokuları iyice yayılmaya başladı. Kaka? Tabiki çok isteriz. Maddi boyutunu çözsek bile adam Real  Madrid'den ayrılmak istemiyor. Kaka seviyesinde transfer yapacak futbolcu sayısı zaten 1 yada 2. Onların da Türkiye'ye transfer olma ihtimalleri derken yaratıcı orta saha oyuncusu transferi devre arasında gerçekleşmeyebilir. Ujfalusi'nin sakatlığı sonrası son dakika Cris yaması tutmadı. Büyük ihtimalle devre arası yollar ayrılır diye düşünüyorum. O zaman nasıl döneceği belli olmayan ve sezon sonunda futbolu bırakacağını söyleyen Ujfa'nın yerine yabancı kaliteli bir stoper alınabilir. Ve yine Eboue ayarında bir sol bek mümkün olabilir. Böylece bu sene geçtiğimiz sezonun çok çok üstüne koyan Albert Riera'yı da gerçek bölgesi olan orta sahada izleme şansı bulabiliriz. Amrabat kanserinden kurtulmak da cabası. 

Fatih Terim'in transfer yapmış olmak için oyuncu almayacağız. Nokta atış düşünüyoruz sözlerinden kendini ispatlamış isimlerin peşinden gideceğimiz anlamını çıkartabiliriz. İşin ekonomik boyutu da devreye girince 1 transferden fazlası zararlı olabilir. Ayrıca sindire sindire büyümek de Galatasaray için en doğrusu olacaktır.

21 Aralık 2012 Cuma

21-22-23 Aralık Maç Yayınları




21 Aralık Cuma

20.00 Beşiktaş - Kayserispor / Lig Tv
20.00 Akhisar Belediyespor - Orduspor / Lig Tv 2
21.00 Valencia - Getafe / Ntv Spor
23.00 Atletico Madrid - Celta Vigo / Ntv Spor

22 Aralık Cumartesi

14.45 Wigan - Arsenal / Lig Tv 3
15.00 Kasımpaşa - İBB / Lig Tv
16.00 Sampdoria - Lazio / Trt Spor
17.00 Manchester City - Reading / Lig Tv 3
19.00 Valladolid - Barcelona / Ntv Spor
19.00 Fenerbahçe - Kardemir Karabükspor / Lig Tv
19.30 Liverpool - Fulham / Lig Tv 3
21.00 Malaga - Real Madrid / Ntv Spor

23 Aralık Pazar

13.00 Sivasspor - Sanica Boru Elazığspor / Lig Tv
15.30 Swansea - Manchester United / Lig Tv 3
16.00 Gaziantepspor - Mersin İdman Yurdu / Lig Tv 2
16.00 Bursaspor - Gençlerbirliği / Lig Tv
18.00 Chelsea - Aston Villa / Lig Tv 3
19.00 MP Antalyaspor - Eskişehirspor / Lig Tv 2
19.00 Trabzonspor - Galatasaray / Lig Tv

17 Aralık 2012 Pazartesi

Herşey Unutulur Hatıralar Kalır Size Her Mayıs Bizi Hatırlatır

Neresinden başlasam bilmiyorum. Maç öncesinde dibine kadar heyecan ve inceden bir rahatlık vardı. Heyecanım koreografi ile kat be kat arttı.

 

 Bu koreografiden sonra ise Fatih Terim'in verdiği poz muhteşemdi:


Bu son koreografi Ultraslan'ın tartışmasız yaptığı en güzel koreografiydi. Verdiği mesaj, aslanın gülüşü, arka fonda çalan müzik... Nurettin Kantarelli bu koregrafiden çok malzeme çıkartır. Neyse maça dönelim... Galatasaray, maça fırtına gibi başladı. Golün geleceği zaten belli olmuştu. Rakibin kendi kalesine attığı golle öne geçmeyi sevmem ama Bekir öyle güzel bir kafa vuruşu yaptı ki kendi bile sevinmiştir. Rakip kaleye böylesine net kafa vuruşu yapmıyor sonuçta. Al bak video burada:

 

Golden sonra takım geriye çekildi. Bazıları bunu ''frene basmak'' olarak dile getirdi ama bu bildiğin el frenini çekmek gibi bir şeydi. 1-0 önde her atağında gole yaklaşan takım nedense birden kendi ceza sahasına gömülmemeli. Özellikle Galatasaray gibi oynamayı seven bir takım asla geriye yaslanmamalı. Tekrarlıyorum bahsettiğim şey denge oyunu değil. Onu kabul edebilirim ama kendi ceza sahasının önünde beklemeyi asla. Zaten ben bunları düşünürken Hasan Ali Kaldırım, kariyerinin ilk golünü dengede durabilmek için kullandığı sağ ayağıyla, hem de gelişine, hem de ceza sahasının dışından attı. Bu dakikadan sonra oyun gerçekten dengede gitti. Tekrar golü düşündüğümüz anda Selçuk, ceza sahası önünde Cristian'ın müdahalesiyle yerde kaldı ve akıllara geçen sezon Süper Final'de Selçuk'un aynı noktadan yine Fenerbahçe'ye ama diğer kalenin örümcek ağlarını temizleyerek attığı gol geldi. Serbest vuruşta ters köşe yapanını da kolay kolay göremezsiniz arkadaşlar. Kaptan döşemiş bize de paylaşmak düşer:

 

 Bu golden sonra oyun bu sefer dengede devam etti. Fenerbahçe belkide uzun yıllardan sonra Galatasaray'a karşı ilk kez bu kadar dengeli oynayabildi. Bunda tabiki sarı-kırmızılıların farkı ikiye çıkaran golü bulamamasının etkisi büyüktü. Maçı bitiren hareket ise gol olmadı. Oyuna sonradan giren Yekta'nın Fenerbahçeli futbolcuları pazara gönderdiği pozisyonda Meireles'in yaptığı faul sonrası kırmızı kart görerek oyunu terk etmesi oldu. Zaten oyun anlayışı iki ön liberolu kontrol futbolu olan takım, en büyük dişlisini kaybetmişti ve geride olduğu için de maçı çevirme şansı yoktu. Galatasaray, bu dakikadan sonra Selçuk ve Melo'nun ayağa pas oyunuyla 90 dakikayı bitirdi ve ligdeki puan farkını maç fazlasıyla 5'e çıkarttı(MP Antalyaspor'un bir maçı eksik ve kazandığı takdirde puan farkı 2'ye inecek).

 HERŞEY UNUTULUR HATIRALAR KALIR, SİZE HER MAYIS BİZİ HATIRLATIR!!!

13 Aralık 2012 Perşembe

Radamel Falcao: Nam-ı Diğer Tiger

Hiç kuşkusuz dünya futbolunun 1 numarası Lionel Messi, 2 numara ise Cristiano Ronaldo. Ama bir adam var ki en azından benim için ''Gerçek'' Ronaldo'dan sonra gelmiş en büyük 9 numaralardan biri. Yani Atletico Madrid'in Radamel Falcao'su.

Serüveni Millonarios Bogota'nın 19 yaş altı takımında başlayan Kolombiyalı'yı fark eden ilk kulüp Arjantin'in en büyüklerinde River Plate oldu. 19 yaşında Arjantin'e transfer olan Falcao, dört buçuk yılın ardından oyuncu parlatma merkezi Porto'nun yolunu tuttu. Porto'daki serüveni River Plate'ten biraz daha kısa oldu. İki yılını da Portekiz'de olgunlaşarak geçiren Radamel Falcao, Avrupa Ligi'ni kazanan takımın en büyük parçasıydı. Aslında kendisini transfer etmek isteyen birçok takım olmasına rağmen Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz yüzünden elit takımlar kendisi için Porto'nun biçtiği bonservis bedelini ödemek istemedi. Yalnızca başaltı diyebileceğimiz ve Sergio Agüero'yu Manchester City'e satarak kasasını dolduran Atletico Madrid dışında. Ki Atletico Madrid, Kolombiyalı forvetin bonservis bedeline 47 milyon Euro ödediği için asla pişman olmayacaktı.

Gregorio Manzano yönetiminde sezona kötü başlayan Atletico Madrid, zararın neresinden dönersek kardır diyerek eski futbolcusu Diego Simeone'yi takımın başına getirdi ve Atletico Madrid eski başarılı günlerine dönüş sinyali vermeye başladı.

Atletico, 2011-12 sezonunda Avrupa Ligi'ni kazanma başarısı gösterirken Falcao'da ligde oynadığı 34 maçta 24 gol 4 asist, Avrupa Ligi'nde ise 12 gol 2 asistlik performanslarıyla takımının en önemli ismi oldu.

Taraftarların ''kaplan'' lakabını taktığı Falcao 2012-13 sezonuna da iyi bir başlangıç yaptı ve takımının Barcelona'yı şampiyonluk yolunda kovalamasını sağlamak için hergün bir diğerinden muazzam performanslar sergiliyor.















Bu sezon La Liga'da 14 maça çıkan ''9 numara'' 16 gol atıp 1'de asist yaptı. Maç başına 3,7 şut çeken forvetin iki şutundan birinde isabet kaydediyor. Ayrıca söz konusu şutları gole dönüştürmesi oranı ise %30,8. Takım arkadaşlarına verdiği gollük paslar maç başına yalnızca 1 ve maç başına 20.6 pas ortalamasına sahip. Normal bir bakış açısıyla bu kalitede bir forvet için bu iki istatistiğin Falcao için yetersiz olduğunu söyleyebiliriz ancak oluşan bu durumun biraz da Atletico Madrid'in oyun düzeninden kaynaklandığını söylemeliyiz. Radamel Falcao topla buluştuğunda  ilk önce ''nasıl gol atabilirim?'' sorusuna cevap aradığı için takım arkadaşlarını oyuna dahil etmek golü atamayacağından kesin emin olduğu anlarda düşündüğü bir seçenek. Ayrıca Atletico Madrid'de oyunu tamamen rakip ceza sahasına yıkan ve Barcelona yada Real Madrid gibi top kontrolünü oyunun tamamında elinde tutan bir takım değil. Oynadığı maçların hemen hepsinde top kontrolünü rakibe bırakmayı tercih ediyorlar.

En son geçtiğimiz hafta Deportivo La Coruna ağlarına 5 gol birden bırakarak Atletico Madrid adına bir maçta en fazla gol atan oyuncu ünvanını eline geçiren yıldız forvetin bonservisi de maç sonrasında kulüp başkanı tarafından belirlenmiş oldu. Başkan Enrique Cerezo, Kolombiyalı'yı kadrosuna katmak isteyen kulüplerin 60 milyon Euro'yu gözden çıkarması gerektiğini belirtti. 60 milyon Euro kendi özelinde çok uçuk bir bedel. Ancak Atletico Madrid'e 47 milyon Euro'ya transfer olan ve bu dönemden itibaren sürekli üstüne koyan bir futbolcu için normal gibi görünüyor. Ayrıca Arap sermayesinin de şişirdiği bonservis bedelleri Cerezo'nun avuçlarının kaşınmasına sebep olmuş gibi görünüyor.

Şahsen Radamel Falcao'nun sezon ortasına başka bir takıma transfer olmasını beklemiyorum ancak sezon sonunda Real Madrid, Manchester City, Chelsea, PSG gibi uçuk transfer yapabilme potansiyeline saihp takımlar Atletico'nun kapısını aşındırabilir.

9 Aralık 2012 Pazar

Sivasspor 1 - 3 Galatasaray

Aslında herkesi çok fazla düşündüren bir deplasmandı Sivas. Umut'un golüyle gelen bünyedeki rahatlama Erman'ın uzaktan plasesiyle yerini yeniden endişeye bırakmıştı. Derken arka arkaya gelişen ataklarda Sivasspor golü bulamayınca futbolun yazılı olmayan kuralı bir kez daha işledi: ''Atamayana atarlar.'' Burak Yılmaz'ın attığı golle Galatasaray maçta bir kez daha üstünlüğü eline geçirdi ve bir daha bırakmadı. İkinci yarıda Umut, kendisinin ikinci takımın üçüncü golünü atarak Galatasaray'ın zorlu deplasmandan puan kaybı almadan ayrılmasını sağladı.

Bu galibiyetin rotasyonla birlikte gelmesi ise biraz daha önemliydi. Zorluk seviyesi yüksek bir maçta ideal kadrodan Muslera, Riera, Hamit ve Elmander'in olmadığını düşünürsek neredeyse takımın yarısının olmadığı bir maçta iki farklı bir skor gayet sevindirici. Avrupa'da yoluna Şampiyonlar Ligi'nde devam eden ligde lider bir Galatasaray. Tabiki oyun olarak daha fazlasını talep edebilmek mümkün ama haksızlık etmeye de gerek yok. Güzel bir sezon daha geçiriyoruz.

Beşi Bir Yerde: Los Galacticos




7 Aralık 2012 Cuma

7-8-9 Aralık Maç Yayınları



7 Aralık Cuma

20.00 Beşiktaş - Eskişehirspor / Lig Tv
20.00 Sanica Boru Elazığspor - Mersin İdman Yurdu / Lig Tv 2
21.30 Hamburg - Hoffenheim / Trt Haber

8 Aralık Cumartesi

14.00 Kasımpaşa - Gençlerbirliği / Lig Tv
16.00 Gaziantepspor - Kardemir Karabükspor / Lig Tv 2
16.30 Borussia Dortmund - Wolfsburg / Trt Hd
16.30 Augsburg - Bayern Münih / Trt Haber
17.00 Arsenal - WBA / Lig Tv 3
17.00 Sunderland - Chelsea / Premier League Tv
19.00 Malaga - Granada / Ntv Spor
19.00 Bursaspor - Orduspor / Lig Tv 2
19.00 Sivasspor - Galatasaray / Lig Tv
19.30 Eintracht Frankfurt - Werder Bremen / Trt Haber
21.00 Valladolid - Real Madrid / Ntv Spor

9 Aralık Pazar

15.30 Manchester City - Manchester United / Lig Tv 3
16.00 Trabzonspor - Kayserispor / Lig Tv
18.00 West Ham United - Liverpool / Lig Tv 3
18.30 Hannover 96 - Bayer Leverkusen / Trt Haber
19.00 Fenerbahçe - İstanbul Büyükşehir Belediyespor / Lig Tv
19.00 Akhisar Belediyespor - Medical Park Antalyaspor / Lig Tv 2
20.00 Atletico Madrid - Deportivo La Coruna / Ntv Spor
22.00 Real Betis - Barcelona / Ntv Spor

6 Aralık 2012 Perşembe

Gözden Düşen Hollandalı: Wesley Sneijder


Dünyanın önde gelen istatistik firmalarından whoscored, bugünlerde adı Fenerbahçe ile sık sık anılan Wesley Sneijder hakkında güzel bir çalışma yapmış.

Hollandalı oyuncu, altyapısında yetiştiği Ajax'ta çok başarılı sezonlar geçirdi ve genç yaşta takımının kaptanı olup Eredivisie'nin en başarılı isimleri arasında yer alırken Avrupa'nın da elit takımlarının dikkatini çekmeyi başardı ve 27 milyon Euro'luk bonservis bedeliyle Real Madrid'in yolunu tuttu.

Real Madrid'deki ilk senesi olan 2007-2008 sezonun da gayet başarılı bir performans sergiledi ve toplamda oynadığı 51 resmi karşılaşmada 13 gol atıp 13 de asist yaptı. Ancak ikinci sezonunda işler Real Madrid'de kötü gitti ve bu durum Hollandalı'nın da istatistiklerini düşürdü. Yıldız futbolcu 2008-2009 sezonunda 33 maç çıkıp 2 gol 2 asistlik performans sergileyince İspanya'dan ayrılmak zorunda kaldı ve İtalya'nın yolunu tuttu.

İtalya'da ise kariyerinin en iyi sezonlarını geçirdi. İtalya'da şampiyonluklar, Şampiyonlar Ligi kupası ve milli takımı ile Dünya Kupası finaline kadar yükselme başarısı gösterdi.


Whoscored'un yaptığı analiz ise Hollandalı'nın Real Madrid performansına çok benziyor. Yıllık ücretinde yapılan indirimi kabul etmediği için kadro dışı bırakılan Sneijder'in oynadığı maç sayısındaki düşüş zaten gözler önünde. Geçtiğimiz iki sezonda toplam 45 Serie A maçına çıkan oyuncu bu sezon ligde yalnızca 5 kez forma giyebilmiş. Tabi bu durum attığı golleri ve yaptığı asistleri de etkilemiş ve yıldız oyuncunun geçtiğimiz iki sezonda yakaladığı 4 gol ve 5 asistlik istatistik yerini 1 gol ve 1 asiste bırakmış. Ancak bunun dışındaki istatistiklerinde büyük dalgalanmalar görünmüyor. Şut yüzdesinden, yaptığı isabetli ortalara kadar hemen hemen bütün istatistikleri kabul edilebilir dalgalanmalar içerisinde. 

Hollandalı yıldızın Inter'den ayrılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Devre arasında yada sezon sonunda hangi takıma gideceği bilinmez ama henüz 28 yaşında olan ve ''world class'' olarak tabir edilen kalite düzeyinde bir futbolcuyu hangi teknik direktör veya taraftar takımında görmek istemez ki?

Braga 1 - 2 Galatasaray





3 Aralık 2012 Pazartesi

Edinson Cavani Saymaya Devam Ediyor


Edinson Cavani, Napoli'nin Pescara'yı 5-1 yendiği maçta biri penaltıdan olmak üzere iki gol atarak galibiyetin baş mimarlarından oldu. Uruguaylı yıldız forvet bu sezon takımıyla çıktığı 17 resmi maçta 17 gol atarak yine takımının en önemli ismi olduğunu ispatladı ve istatistiklerine 2'de asist ekledi.

Belki de bu sezon sonunda Cavani'nin yeni bir ülkede Şampiyonlar Ligi Kupası için mücadele eden bir takıma transferine şahit olabiliriz.

David Beckham Kupayla Veda Etti


David Beckham, Amerika kariyerine son noktayı koydu. Şimdi ne yapacak? Acaba Çin'e veya Avustralya'ya gidip para saymaya devam mı edecek yoksa Avrupa'ya mı dönecek? Bunlara henüz cevap bulamıyoruz. Neyse bu da Beckham'ın Amerika'daki son maçının görüntüleri:

About