31 Temmuz 2013 Çarşamba

Didier Drogba'dan Cevap Gibi Cevap

Takip edenler bilir, Drogba ile Mourinho ikilisinin arasında çok güçlü bir bağ vardır. Mourinho'da bu bağı kullanarak hemen hemen her fırsatta Drogba'nın kendisinin yardımcılarından birisi olmasını isteyen açıklamalarda bulunuyor. Er ya da geç bu birleşmenin gerçekleşeceğini düşünsem de, Drogba'nın bu sezonun dışında en azından bir sezon daha Galatasaray forması giymesini isteyenlerdenim. AMK'nın haberine göre Parçalı Fil'in aklında da böyle bir düşünce olacak ki WhatsApp uygulamasında şöyle bir söz paylaşmış:



25 Temmuz 2013 Perşembe

Napoli - Galatasaray

Güzel Şehir - İyi Takım - Kötü Stadyum

Malaga'dan sonraki 2. ciddi hazırlık maçında Napoli ile oynayacağız. Maç İtalya'da. Alla alla bunlarla biz Londra'da Emirates Cup'ta karşılaşmayacak mıyız diyenler için gelsin: HAYIR!. Emirates Cup'ta Porto ve Arsenal ile oynayacağız. Bizimkiler herhalde hak geçmesin diye Napoli'yle de anlaşıp hazırlık maçı ayarlamışlar. Maçı da Napoli'ye aldırmışlar ki hazırlık maçı ayağına turistik gezi yapalım. 



Neyse goygoy bir yana maç 29 Temmuz Pazartesi Şampiyonlar Ligi saatinde yani 21:45'te. Stadyumlarının mazisi güzel. ama kendisi oldukça kötü. Olimpik bir stadyum olduğu için tribünlerle zemin arasındaki uzaklık can sıkıyor. Napolili taraftarlar her ne kadar ateşli olsalar da olimpik stadyum etkisiyle istedikleri atmosferi oluşturamıyorlar. (Olimpik stadyumlarda futbol yasaklansın)


Takıma gelecek olursak Napoli'yi tekrar hatırı sayılır kulüpler klasmanına taşıyan isimlerin hepsi topukladı. Geçtiğimiz sezon Lavezzi'yi alan PSG, bu sezon da Cavani'yi kadrosuna kattı.Teknik direktör Walter Mazzari Inter'in başına geçti. Onların yerine takımın başına Rafael Benitez getirildi. Benitez, sanki bir Real Madrid ajanıymışçasına Albiol ve Callejon'u tek solukta transfer etti. Higuain'de KAP açıklaması bekleniyor. Real Madrid, kulüp tarihi boyunca böyle kazık attı mı bilemiyorum çünkü adı geçen 3 topçunun bonservis bedeli 60 milyon € civarı bir tutar. Ayrıca Liverpool'dan Pepe Reina'yı aldılar. Morgan De Sanctis dururken Pepe Reina'yı getirmek çok saçma geldi bana. De Sanctis'in çektiği de nedir Allah aşkına... Adnan Sezgin 1 Rafael Benitez 2. Leo Franco ve gittikçe kötüleşen Pepe Reina yüzünden formayı kaybedip duruyor. Yazık adama... Her neyse sonuç olarak geçtiğimiz yıla oranla oldukça büyük bir kabuk değiştirmiş olan bir Napoli olacak karşımızda ve ben kalibrelerinin de biraz düşeceğini düşünüyorum. Felipe Melo ile Gökhan İnler'i de karşı karşıya izlemeyi de ümit ediyorum açıkçası. Ne de olsa transfer sezonu boyunca bu ikiliye oldukça dilenmiştik...




Fotoğraftaki kadronun iş bitirici adamları artık kadroda yok ama benim Napoli'yi izlememi sağlayan kadro buydu. O yüzden bu kadronun capsini aldım. Bizim maçta oynayacak kadro, bu fotoğraftakinden çok farklı olacak.


24 Temmuz 2013 Çarşamba

23 Temmuz 2013 Salı

Barcelona TATA ile Anlaştı

Tito Vilanova'nun kanser hastalığı sebebiyle görevi bırakmasının ardından Barcelona için Samet Aybaba'da dahil olmak üzere yüzlerce teknik direktörün adı geçmişti. Olcay Şahan'ın Lionel Messi'den daha iyi topçu olduğu için Arjantinli futbolcu tarafından veto edilen Samet Aybaba, hayatının fırsatını kaçırmış oldu. Halbuki feda demeye uygun bir yapısı vardı ve Katalan veletlere menemeni sevdirerek Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunabilirdi.


Samet Aybaba'nın hakkındaki düşünceleri yüzünden kırılan Messi, çareyi hemşosu Gerardo 'TATA' Martino'yu takımın başına geçmesi için baskı yapmakta buldu. Barcelona gibi tüm teknik direktörleri ikna edebilecek bir kulübün neden böyle bir tercih yaptığını anlamak kolay değil ama Barcelona'nın şu ana kadar almış olduğu kararları da anlamak zaten kolay değildi. Lakabından dolayı sorun yaşayacağını düşünmüyorum çünkü TATA lakaplı birisi ancak Türkiye'de taşak oğlanı olabilir. İlgili şahsın Bayern tarafından kevgir haline getirilen Barça defansını toparlayacağı söyleniyor ancak Barcelona henüz Puyol'a alternatif bulabilmiş değil. Transferde en çok adı geçen isim Thiago Silva. Ancak PSG'nin Arap sahipleri çoktan babayı alırsınız dediler bile. David Luiz'in ismi de bir dönem anıldı ama O'nun da patronu Mourinho olduğuna göre bu transfer de pek mümkün görünmüyor.

Hal böyleyken komple 1 yıl yaşlanan Barça defans hattını ve onunla bağlantılı orta sahayı ve onunla bağlantılı hücumu yeni transfer Neymar'ın toplaması pek mümkün değil gibi sanki. TATA Bey, ne yapar bilemeyiz ancak söz konusu Barcelona olduğu için daha fazla itin götüne sokmak istemiyorum takımı. Sezonu perfect çekip kapatabilirler ve böyle bir durumda daha fazla atarlı bir yazıyı favlayan biri çıkabilir ve o zaman da ben ters köşe olabilirim.

Bayern'in tiki takaya kontrası sonrası Barcelona'nın bir değişime girme gerekliliği kaçınılmaz olmuştu. En azından defansif açıdan. Bakalım TATA bunu ne kadar başarabilecek? Sözleşmesi 2 yıllık ancak zaten ilk yılında başaramazsa Sandro Rosell'le birlikte Güney Amerika'nın yolunu tutabilirler. Bu kısmı da Mehmet Demirkol'un ''Büyük takımlarda sözleşmeler 1 yıllıktır.'' sözünden yola çıkarak yazdım.

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Galatasaray: 3 Malaga: 3

İlk yarısı ne kadar keyifliyse, ikinci yarısı da o kadar keyifsiz bir maçtı. İlk yarıda ideal onbire yakın bir onbir sahada vardı. Selçuk kaldığı yerden devam ediyor. Sneijder çok iyiydi, attığı gol ise enfes. Drogba yine attı golünü. Chedjou'nun alışması için zaman ihtiyacı olacak belli. Melo'nun bir an evvel sahadaki yerini alması lazım. Burak, yedek oyuncularla birlikte sahaya çıktığı için kendini pek gösterme şansı bulamadı. 3 gol yemesine rağmen Eray'ın kaledeki duruşu bana güven verdi. Keşke gözüne mangal kömürü kaçmasaydı da Semih'i de izleseydik...

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Cehennem Forma

Parçalı ve Siyah formadan sonra Cehennem forma da tanıtıldı. Geçtiğimiz yıl parçalı aldığım için bu sene ne alsam diye ciddi ciddi düşünüyordum. Siyahı beğenmiştim ama 3. formanın gelmesini beklemeden almak istemedim. Cehennem forma da hiç fena değil ama Siyah forma kadar da hoşuma gitmedi itiraf etmem gerekirse.

19 Temmuz 2013 Cuma

Felipe Melo Döndü

Bu yıl geçen seneden biraz daha erken oldu. İyi de oldu. Bakalım sezona nasıl başlayacak?



17 Temmuz 2013 Çarşamba

Galatasaray 2 - 1 Notts County

Stanley Matthews - Ballon d'Or 1956

1956 yılında ilk kez verilen Ballon d'Or ödülünü Blackpool forması giyen İngiliz Stanley Matthews, 47 puan toplayarak kazanmıştı. Real Madrid forması giyen Arjantinli Alfredo Di Stefano 44 puanla ikinci, bir diğer Real Madrid'li Fransız Raymond Kopa ise 33 puanla üçüncü olmuştu.


16 Temmuz 2013 Salı

Biz de boş durmuyoruz...

Ümit Davala, İngiltere kampında antremanda kafa vuruşu yaptığı pozu paylaştı


Ama bu zamanların yerini tutmuyor tabi :)

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Drogba Dövmeli Taraftar

Galatasaray'ın İngiltere kampında yaptığı ve 3-0 galibiyetiyle tamamlanan Shrewsbury maçının sonrasında bir taraftar sahaya girdi ve Drogba'ya koştu. Sonrasında sırtına yaptırdığı Drogba'nın gol sevinci figürünü gösterdi ve Drogba'yla bir süre sohbet etti.







9 Temmuz 2013 Salı

40 Yılda Fatih Terim


40 yıl önce bugün


2013 - 2014 Tottenham Formaları

Tottenham'ın yeni formaları görücüye çıktı. İç saha formasını oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yaka ve kol detayları çok şık olmuş. Formaların dar olması ise çekerek düşürmek isteyen rakiplerin işini zorlaştırır.



8 Temmuz 2013 Pazartesi

İngiltere Kampı Başladı

Fatih Terim, Didier Drogba ve Wesley Sneijder

Fatih Terim'in fazla sert bir yapısı olduğu söylenir. Eskisine nazaran daha sakin bir mizacı olsa da dışarıya karşı sert olduğu kabul edilebilir ancak takım içindeki yapısı bambaşkadır:

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Euro2016 Logosu

Fransa'nın ev sahipliğini yapacağı Euro2016 için logo belli oldu:


Logonun hazırlanış sürecini ise aşağıdaki fotoğraflarda bulabilirsin










Arsenal 2013-2014 Deplasman Forması

Geleneksel formaların ince detaylarla modernize edildiği versiyonlarına bayılırım. Arsenal'in 2013-2014 sezonunda giyeceği deplasman forması da eskilerden ve çok başarılı bir şekilde modernize edilmiş.

FORMA GİBİ FORMA


5 Temmuz 2013 Cuma

2013-2014 Euroleague Fikstürü

Bildiğiniz gibi ligi şampiyon olarak tamamlayınca Euroleague'e doğrudan katılma hakkı elde etmiştik. Çekilen kura sonrası ve Sakallı'nın peşine düşüşümüzle birlikte iki yıl önceki tatlı Avrupa maçları heyecanı sardı dört bir yanımızı.

İşte 4. torbadan katıldığımız C Grubu'nun fikstürü:
1. Hafta | 17-18 Ekim 2013
Stelmet Zielona Gora - FC Bayern Munich
Montepaschi Siena - Galatasaray Liv Hospital
Olympiacos - Unicaja Malaga
2. Hafta | 24-25 Ekim 2013
 Unicaja Malaga - Stelmet Zielona Gora
Galatasaray Liv Hospital - Olympiacos
FC Bayern Munich - Montepaschi Siena
3. Hafta | 31 Ekim-1 Kasım 2013
Stelmet Zielona Gora - Montepaschi Siena
Olympiacos - FC Bayern Munich
Unicaja Malaga - Galatasaray Liv Hospital
4. Hafta | 7-8 Kasım 2013
 Stelmet Zielona Gora - Galatasaray Liv Hospital
FC Bayern Munich - Unicaja Malaga
Montepaschi Siena - Olympiacos
5. Hafta | 14-15 Kasım 2013
Olympiacos - Stelmet Zielona Gora
Unicaja Malaga - Montepaschi Siena
Galatasaray Liv Hospital - FC Bayern Munich
6. Hafta | 21-22 Kasım 2013 
 FC Bayern Munich - Stelmet Zielona Gora
Galatasaray Liv Hospital - Montepaschi Siena
Unicaja Malaga - Olympiacos
7. Hafta | 28-29 Kasım 2013
Stelmet Zielona Gora - Unicaja Malaga
Olympiacos - Galatasaray Liv Hospital
Montepaschi Siena - FC Bayern Munich
8. Hafta | 5-6 Aralık 2013
 Montepaschi Siena - Stelmet Zielona Gora
FC Bayern Munich - Olympiacos
Galatasaray Liv Hospital - Unicaja Malaga

9. Hafta | 12-13 Aralık 2013

Galatasaray Liv Hospital - Stelmet Zielona Gora
Unicaja Malaga - FC Bayern Munich
Olympiacos - Montepaschi Siena
10. Hafta | 19-20 Aralık 2013
Stelmet Zielona Gora - Olympiacos
Montepaschi Siena - Unicaja Malaga
FC Bayern Munich - Galatasaray Liv Hospital

*Fikstür resmi siteden.

Umarım salon inşaatı da biran evvel başlar da Euroleague'in daimi takımlarından biri oluruz...

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Her Takıma Bir İsyankar Lazım

Başarılı futbol kulüpleri, birbirine benzeyen birkaç adamdan ziyade bambaşka özelliklere sahip ancak birlikte hareket etmesini bilen oyuncuları aynı çatı altında toplayabilenlerdir kanımca.

İşte tam da bu sebepten dolayıdır ki Felipe Melo'nun ne pahasına olursa olsun takımda tutulması gerektiğini düşünenlerdenim. Bakın oyun stili ya da yetenekleri değil bahsetmek istediğim konu. Tamamen sahaya yansıtttığı ruh haliyle ilgili. Takımı ayağa kaldıran hırsı ve isyanı hatta bazı anlarda bu durum takımı zor durumda bıraksa bile aşırı agresifliği... Saydıklarımın özelliklerin hepsine sahaya yansıtabilecek başka bir oyuncu Galatasaray'ın kadrosunda bulunmuyor. Pitbull'un sahip olduğu özelliklerin hepsini bünyesinde barındıran ve O'ndan daha gencini ise Avrupa'da bulmak neredeyse imkansız. Brezilya'da Melo kalitesindeki genç orta sahalar ise Avrupa'da önceliği 5 büyük lige veriyor.

Hali hazırda kulüpte bulunduğu 2 yıl boyunca takıma maksimum seviyede(2. yıl sözleşmesinin geç imzalanmasından dolayı biraz sekteye uğrasa da) performans katkı veren futbolcunun mutlaka Galatasaray'da kalması gerekir.


İşte bu sebepten dolayı bu sezon transfer döneminde benim için herkes, Melo'dan sonra gelir!

Galatasaray 2013-2014 Sezonu Muhtemel 3. Forma


Söz konusu Galatasaray formaları olunca referans almamız gereken yer de Galatasaray Formaları Blog oluyor. Üstteki iki resimde  en sağda ve alttaki resimdeki olmak üzere üç ayrı 3. forma tasarımları yapmışlar. Tabi bu tasarımlar istihbarat üzerine yapıldığı için mutlaka dikkate alınmalı. Diğer formalarda %100 başarı yakaladıklarına göre 3. formamızda bu çizgilerin dışına çıkacak gibi görünmüyor.

1 Temmuz 2013 Pazartesi

2013-2014 Galatasaray Muhtemel Alternatif Forma

Nike ile anlaşma yaptığımız ilk sezon giyilen siyah forma oldukça vasattı. Bu sene düşünülen ve Galatasaray Formaları Blog'da görselleri paylaşılan füme forma ise siyaha yakın tonlarla, sarı kırmızı detaylarla oldukça şık görünüyor:










Her ne kadar Galatasaray Formaları Blog'da gelen bilgiler üzerine çizilen füme forma daha çok hoşuma gitsede bu formayı da beğendiğimi söylemeliyim.

*Bu sene kulübün formaları piyasaya sunma stratejisi müthiş. Zorla hepsinden aldıracaklar.

Brezilya Kupayı Kaptı!



Aslında Gezi eylemleri sebebiyle ilk bölümüyle ilgilenmek istemediğim, çeyrek finalden sonra dikkatimi çeken bir Konfederasyon Kupası oldu. İspanya'nın eski arzusuna sahip olmadığını ve bazı futbolcular yaşlandığı için özellikle bu tarz balon turnuvalarda potansiyellerinin tamamını sergilemediğini / sergilemek istemeyeceğini söyleyebiliriz. Karşı tarafta ise oldukça uzun zamandır dünya futbolunun zirvesinden uzakta kalan, tamamen yenilenmiş ve teknik direktörlük koltuğuna da yeniden getirilmiş Scolari'li Brezilya vardı.

Maç ile ilgili beklentim Brezilya'nın kazanmasıydı. Ancak bu kadar baskın bir fark olacağını tahmin etmiyordum. İlk dakikada gelen gol olmasa bile Brezilya maç içinde bir çığ gibi büyüyerek İspanya'nın üzerine çöktü. Tabiki David Luiz'in garip bir şekilde çizgiden çıkardığı top, Sergio Ramos'un maç içinde penaltı kullanıp kaçırması gibi enteresan kırılma anlarını saymazsak...

Maçta Brezilya'nın skoruyla oyunun paralel olduğunu söyleyebiliriz. Ancak İspanya, bir yıl sonraki asıl kupa için yine en büyük favorilerden olacaktır çünkü konfederasyon kupaları hiçbir zaman dünya kupalarına ayna bir organizasyon olmamıştır. Ama bu efsane bir 90 dakika oynayan Brezilya izlediğimiz gerçeğini de değiştirmez.


About