Efes Pilsen'in Koraç Kupası ve Michael Jordan, basketbol adına bildiğim şeyler bunlarla sınırlıydı. Sonra 12 Dev Adam çıktı ve ilgim arttı. Oyuncuları tanımaya başladıkça ligi de daha yakından takip etmeye başladım. İnternetiydi, NBA TV'siydi vs. birden basketbolu iyice takip eder oldum.
Derken bir basketbol sevdalısı dikkatimi çekti: Kaan Kural. Futbol yorumcularına benzemeyen tarza, üsluba sahip bir basketbol sevdalısı, ayaklı basketbol ansiklopedisi. Onun basketbolu anlatma tarzından sonra izlediğim her basket maçını onun yorumlamasını, her basketbol programında onun da yer almasını istedim. İşte bu yüzden Kaan Kural, benim gözümde profesyonel oyuncuları bir kenara bırakırsak, Türkiye'de basketbol adına 1 numaradır.
Geçenlerde bir kitap sitesinde gezinirken kendisi aklıma geldi. Nasıl geldi bende bilmiyorum. Bu aralar sık sık yazıhanden adlı sitede Orkun Çolakoğlu ile yaptığı potacastleri ilgiyle takip ettiğim için herhalde. Kendisinin bir kitabı varmış. Adı Hastasıyım Bu Oyunun. Hemen aldım. Bir günde de bitirdim. Kitabın basketbol figürleri üzerinden ince ince eğitici ve öğretici bilgiler verdiğini söyleyebiliriz. Sonlara doğru atletizm ve futbola da inceden değinilmiş. Gayet eğlenceli, akıcı. Adam kitabı 2005'in sonunda yazmış. Bunu öğrenince de utandım tabi. Sen basketbolu mükemmel olmasa bile çıtır seviyede takip et ama sana basketbolu sevdiren adamın kitap yazdığını 7 sene sonra öğren. Öz eleştirimizi yaptıktan sonra bir eleştiri de Kaan Abi'ye gelsin. Neden sadece bir kitap?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder