Geçen seneki o akıcı baskılı futbolu, yaralı Bursaspor'a karşı yine oynayamamıştık. Yeni teknik direktör değiştiren her takımda yaşanan doping etkisi Bursaspor'da da etkisini göstermişti. Rüzgar, hakem derken karşılıklı gollerle 1-1 biten maç sonrası rakibin daha da iyi oynadığı göz önünde bulundurulursa alınan 1 puan hiç de fena görünmüyor.
Peki neydi oyunumuzu Bursaspor'a kabul ettiremeyişimizin nedenleri? Melo'nun yokluğu mu yada ileride top tutacak ve sırtı dönük oynayabilecek forvet mi yoksa defansta Ujfalusi gibi bir liderin eksikliği mi? Bence hepsinden biraz biraz var.
Geçtiğimiz yıl 40 atıp 15 yediğimiz 20. hafta sonrasında topladığımız puan 46, bu sezon ise attığımız 38 gole karşılık 24 gol yediğimiz için puanımız 37'de kalmış. Bu sezon için yeni oyuncuların katılımıyla birlikte gol sayısını yakalamak da sıkıntı yaşamayız. Zaten arada 2 gol fark var. Temel sorun kalemizde çok fazla gol görüyor oluşumuz.
Yeni transferlerle topa daha fazla sahip olabilir miyiz? Drogba, bir forvetten isteyeceğiniz her şeyi yapabilecek bir oyuncu. Maç temposunu yakaladığında Fatih Terim sisteminin vazgeçilmezi olacağını düşünüyorum. Sneijder, kariyer zirvesini Jose Mourinho yönetiminde yaşamış bir futbolcu. Fatih Terim ile Jose Mourinho'nun tarzlarının birbirine çok yakın olması da Wesley için müthiş bir avantaj.
Bu iki oyuncunun gelişiyle birlikte yerinden oynayacak bazı taşların rolü ne kadar erken kabulleneceği ise Galatasaray'ın geleceğini belirleyecektir. Bunun ilk sinyalini Fatih Terim'in Bursaspor maçı sonrası bir soru üzerine Burak'ın oyun karakterini değiştirmek istediğini belirten yorumundan anlayabiliriz. Boşa çıkacak diğer forma ise Emre Çolak ile Engin Baytar arasında gidip gelecektir diye düşünüyorum. Kontenjan avantajıyla bu iki oyuncu Amrabat'ın bir adım önüne çıkıyor.
Toparlayacak olursak; Burak, Emre ve Engin üçlüsünün performansı, Galatasaray'ın bu sezon oynayacağı oyunun hangi seviyeye çıkacağını belirleyecek. Değişime ayak uydurma açısından Burak ve Engin'in, Emre'ye göre daha avantajlı olduklarını düşünüyorum.
Kendimize göre düşük olan bu performansa rağmen ligin hala en büyük favorisi ve 4 puan farkla lideriyiz. Şampiyonlar Ligi'nde diğerlerine göre nispeten daha dişimize göre bir rakiple karşılaşacağız ve iyi geçirilecek bir şubatla, mayıs ayına daha umutlu gözlerle bakabiliriz.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil