Sezon başında bu tabloyu önümüze serseler ve sizi direk aralık sonuna ışınlayalım deseler kabul etmek gerekirse ilk zıplayan ben olurdum. Yeni oluşum içerisindeki takımın ilk denemesinde ŞL grubunu 2. tamamlayarak üst tura yükselmesi başarıdır. Rakip olarak Schalke 04 ile eşleşmesi ise kura şansı. Çeyrek final? Neden olmasın!
İşin lig boyutu liderlik olmasına rağmen o kadar tatlı görünüme sahip değil. Beşiktaş'ın maddi sorunlar yaşadığı ve Fenerbahçe'nin başkan, td, kaptan skandallarıyla boğuştuğu bir sezonda çok daha büyük bir puan farkıyla kapatılmalıydı ilk yarı. Hoca ve yönetim de aynı şekilde düşünüyor olmalılar ki ilk yarının son haftalarına girilirken transfer kokuları iyice yayılmaya başladı. Kaka? Tabiki çok isteriz. Maddi boyutunu çözsek bile adam Real Madrid'den ayrılmak istemiyor. Kaka seviyesinde transfer yapacak futbolcu sayısı zaten 1 yada 2. Onların da Türkiye'ye transfer olma ihtimalleri derken yaratıcı orta saha oyuncusu transferi devre arasında gerçekleşmeyebilir. Ujfalusi'nin sakatlığı sonrası son dakika Cris yaması tutmadı. Büyük ihtimalle devre arası yollar ayrılır diye düşünüyorum. O zaman nasıl döneceği belli olmayan ve sezon sonunda futbolu bırakacağını söyleyen Ujfa'nın yerine yabancı kaliteli bir stoper alınabilir. Ve yine Eboue ayarında bir sol bek mümkün olabilir. Böylece bu sene geçtiğimiz sezonun çok çok üstüne koyan Albert Riera'yı da gerçek bölgesi olan orta sahada izleme şansı bulabiliriz. Amrabat kanserinden kurtulmak da cabası.
Fatih Terim'in transfer yapmış olmak için oyuncu almayacağız. Nokta atış düşünüyoruz sözlerinden kendini ispatlamış isimlerin peşinden gideceğimiz anlamını çıkartabiliriz. İşin ekonomik boyutu da devreye girince 1 transferden fazlası zararlı olabilir. Ayrıca sindire sindire büyümek de Galatasaray için en doğrusu olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder