Wade ve Shaq işbirliğiyle kazanılan 2006 sezonu şampiyonluğundan sonra hızla düşüşe geçen Miami Heat , yönetimin 2010 yazında müthiş bir iş çıkartmasıyla Lebron James ve Chris Bosh'u kadrosuna kattı. Hatta sırf bu ikilinin gelebilmesi için takımın efsanesi olan Wade, aldığı ücretin bir bölümünden vazgeçti hemde bunu ilk başta teklif eden yine kendisiydi.
Wade,Lebron,Bosh üçlüsünün başına ise Erik Spoelstra getirildi. Sezona hızlı bir başlangıç yapan Miami, playofflara da hızlı girdi ve konferans şampiyonu olup Dallas Mavericks'le finalde eşleştiler ancak kimsenin beklemediği bir şekilde finallerde rakibine 4-2 yenildiler. Zaten Cleveland'dan ayrıldığından ve özellikle ayrılma şekilden dolayı oldukça eleştirilen Lebron, playoff ve özellikle final serisi performansından dolayı yerden yere vuruldu.
2011-2012 sezonu ise toplu maaş sözleşmesi sebebiyle gecikmeli olarak yıl sonunda başladı. Sıkışık takvim Miami Heat gibi kilit isimleri genç ve atletik oyuncular için sorun olmadı. Wade ve Bosh'un sakat olduğu dönemlerde Lebron'un bütün maçı oynamak zorunda kaldığı zamanları saymazsak :) .
Playofflara konferanstaki en büyük rakibi Chicago Bulls'un 4 galibiyet gerisinde ikinci sırada giren Miami Heat, ilk önce Amare ve Carmelo'lu Newyork Knicks ile eşleşti. Rakibini 4-1'le geçip yarı finalde Indiana Pacers'ın rakibi oldu. Miami için kritik dönemde burada başladı. Bu seride saha avantajı Miami'deydi ancak 1-1'le Indiana'ya gidildi. İlk maç kaybedildi ve maç sonunda playofflarda diz sakatlığıyla boğuşan Wade ile koç Spoelstra arasında tartışma yaşandı. Ancak Wade seri 2-1'ken Indiana'daki 2. maçı müthiş oynadı ve gitti denilen seride Miami Heat'i tekrar avantajlı konuma getirdi.
Konferans finallerinde Boston Celtics ile eşleşen Miami Heat seriyi 2-0 yapıp Boston'a gitti ancak. Veteran Boston bir şekilde arka arkaya 3 maç birden kazandı. 6. maç Boston'daydı ve orada Boston'u yenmek, özellikle playofflarda kader maçında yenmek çok çok çok zordu. Geçtiğimiz sezonun aksine playoffları müthiş oynayan Lebron bu maçta da takımının lokomotifi oldu ve Miami tekrar ayağa kalktı, seriyi 4-3 kazandı ve NBA finallerine yükseldi.
Batı konferansında herkesi silip süpüren Oklahoma City Thunder ile Miami Heat NBA finallerinde. İki atletik takım. Aslında iki oyun düzeni yıldızlara bağlı olan takım. Bir tarafta Durant,Westbrook,Harden üçlüsüne bağımlı Thunder, bir tarafta Wade,Lebron,Bosh üçlüsüyle Heat. Miami Heat'teki olumsuz atmosferin etkisiyle favori burun farkıyla Oklahoma'ydı. Ne var ki Miami Heat, saha avantajının Oklahoma'da olduğu seride ikinci maçı kazanarak seriyi 1-1'e getirdi ve arka arkaya 3 maç evinde maç yaparak seriyi 4-1 kazanma şansını eline geçirdi.
Miami'deki ilk 2 maç birbirinin kopyasıydı. Maç içinde Oklahoma uzun süre önde giderken Miami Heat bir boşluk yakalayıp darbeyi indiriyor ve oyunun sonunda az farkla maçı kazanmayı biliyordu. Ancak beşinci maç hiç öyle olmadı. Lebron James önderliğinde Miami Heat maçı başından sonuna kadar önde götürdü. Maçın sonuna da oldukça rahat girdi maçı 121-106 kazanarak NBA Şampiyonu oldu. Lebron James, 26S - 13A - 11R'lık istatistikleriyle maçı tamamladı ve maç sonunda Finallerin MVP'si seçildi.
Yeni 'Big Three' olarak adlandırılan Wade,Lebron,Bosh üçlüsü üzerindeki baskıyı atlatıp ikinci senelerinde şampiyonluğa ulaştılar ve böylelikle uzun süreler kolay kolay yıkılamayacak hanedanlığın ilk adımını atmış oldular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder