Euro2012'nin başlamasına iki gün kaldı. Hazırlık maçları tamamlandı. Kadrolar belli oldu. Son şampiyon İspanya ise bu süreçte en çok yara alan takımların başında.
Daha sezon başında ayağı kırılan ve geçtiğimiz yıl ağustos ayından beri forma giymeyen David Villa kadroya alınmadı ve forvet hattı derin bir yara aldı. Buna defansın sigortası Carles Puyol'un sakatlığı eklenince ilk onbirin vazgeçilmez iki oyuncu daha turnuva başlamadan Del Bosque'yi yeni arayışlara itti.
David Villa'nın eksikliği 4-3-3'ten 4-2-3-1'e dönerek minimuma indirebilir ancak Puyol'un yokluğu baya sorun yaratacak gibi. Savunmada Pique'ye partner olarak Ramos düşünülüyor. Ramos bu pozisyona hiç yabancı değil bütün bir sezonu Real Madrid'de stoper oynayarak geçirdi ancak milli takımda genel olarak sağ bek oynuyordu. Belkide Del Bosque işleyen sistemi bozmaz ve bu sezon Athletic Bilbao'yla birlikte müthiş bir çıkış yakalayan Javi Martinez'i stopere koyar. Böylece Sergio Ramos'da milli takımda alışkın olduğu bölgeden ayrılmaz ve sistem çalışmaya devam eder. Aksi durumda Alvaro Arbeloa yada Juanfran'ın sağ beke geçmesi gerekir ancak iki oyuncuda Sergio Ramos kadar iyi birer hücumcu bek değiller. Bu arada kale zaten emin ellerde. Casillas, Valdes, Reina.
Orta saha İspanya'nın en güvenli bölgesi. Hatta turnuvada en iyi orta sahaya sahip takım. Son dünya ve kıta şampiyonu olmalarını sağlayan sistemin çalışmasını sağlayan oyuncularda zaten bu bölgedeki isimler. Onlar için elde edilecek sonuçlarda belirleyici olan Xavi, Iniesta, David Silva, Xabi Alonso, Busquets, Cazorla, Fabregas, Mata içinden hangi beşlinin sahada yer alacağı.
Forvet bölgesi ise bu turnuvada o kadar güven vermiyor. Daha önce söylediğim gibi David Villa zaten yok. Fernando Torres sezonun son anlarında toparlamaya başlasa da genel olarak kötü bir yıl geçirdi. Bu pozisyonda ilk olarak Llorente'de ciddi bir aday ancak Basklı forvet İspanya'nın pas oyununa nasıl bir cevap verecek onu bilemiyoruz. Oyuna sonradan girerek üstün fiziğiyle yorulmuş rakip savunmalara karşı gayet iyi işler çıkartmıştı ancak ilk onbirde başladığında karşısında dirençli oyuncular bulacak ve bu performansı mutlaka düşüş gösterecektir.
Herşeye rağmen İspanyol oyuncular artık sadece kulüpsel ve bireysel anlamda değil milli takım bazında da kazanmayı bilen takım haline geldiler. İki büyük kupanın şampiyonu olarak bu turnuvaya gelecekler ve üçüncüyü de kazanarak bir tarih yazmak isteyeceklerdir. Bunu yapabilecek kadroya da sahipler ve önemli eksiklere rağmen hala turnuvanın en büyük favorisi onlar. Turnuvada İspanya'yı geçmeye aday çok fazla takım yok. En büyük aday Almanya. Bir diğeri ise Hollanda. Bu iki takım Portekiz ve Danimarka ile ölüm grubunda yer alıyorlar ve bir sürpriz yaparak gruptan çıkamazlarsa İspanya'nın şampiyonluk yürüyüşüne katkıda bulunabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder