24 Eylül 2012 Pazartesi

Rotasyon: Galatasaray - Akhisar

İddaacılar bilir. Birçok takım, Avrupa kupaları öncesinde yada sonrasında genel olarak ya çok zor kazanır yada sahada puan veya puanları bırakır. Kuponlarda ise bu haftalarda ya Avrupa kupalarında mücadele etmeyecek takımlar yada elinde rotasyon yaptığında dahi kalitesinde dalgalanmalar yaşamayacak takımlar tercih edilir.

İşte Galatasaray'da yukarıda bahsettiğim ikinci kümeye ait takım olma yolunda ilerliyor. Bu testten geçtiğini kabul edebilmemiz için Akhisar'dan daha dişli bir rakibe karşı performansını da beklemek gerekebilir yinede süreç pozitif ilerliyor.

Manchester United deplasmanı sonrası rotasyonu hepimiz bekliyorduk ancak en azından ben bu kadarını beklemiyordum. İleriden geriye doğru değerlendirecek olursak mesela Sercan Yıldırım'ın oynamasını beklemiyordum. Umut'un sakatlık sonrası riske edilmeyeceğini ve ileri ikilinin Elmander ve Burak ile oluşturulacağını düşünüyordum. Hem Fatih Terim'in tercihi hem de Sercan Yıldırım'ın performansı beni çok yanılttı. Özellikle Burak'ın ikinci golünde verdiği pas gerçekten üst seviyeydi. Ayrıca tek pas oyununu da çok iyi oynayarak takımın kontra atak gibi görünen hızlı ataklar geliştirmesini sağladı. Necati'nin ayrılmasından sonra çeşitliliği azalan hücum açısından sevindirici bir durum. Burak ise geçtiğimiz sezon kaldığı yerden devam ediyor. Ancak rolünde ince bir nüans var ki stadda herkesin hemfikir olduğu konuydu bu. Skoru 2-0 yapan golde Sercan'a yaptığı asistten bahsediyorum. Golden birkaç dakika sonra hemen hemen herkes Burak, aynı pozisyonu Trabzonspor'da yakalasaydı şut çekerdi yönünde fikir belirtti. Benim de aklıma iki seçenek geldi. Ya Burak, takımın bir parçası olduğunu hissettiği için pası denedi ve Sercan'ı da bu çemberin içine dahil etmek istedi yada üzerine yapıştırılan bencil, kendini yere atan oyuncu profilinden sıyrılmak için bir nevi ''halkla ilişkiler'' çalışması yaptı. İkincisi tamamen komplo teorisi :) ben ilkine inanmak istiyorum. 

Orta sahaya gelelim herhangi bir sürprizle karşılaşmadım. Beklenen(beklediğim) dörtlü vardı sahada ancak Emre Çolak'ın özellikle ikinci yarıda sol kanattan bindiren Riera'yı görmemesi ve önü kapalı olmasına rağmen şutu denemesini yadırgadım. Bu ve bunun gibi pozisyonlarda şut çekip pozisyonu öldürmek yerine pas kanalını düşünürse üst düzey bir oyuncuya evrilebilir. Ayrıca asisti düşünerek taraftarın gözündeki sempatisini de artırabilir. Aynen bu maçta Burak ve Hamit'in yaptığı gibi. Hamit demişken, Manchester United maçından sonra da şahane oynadı. Takıma alışıyor. En önemlisi fizik olarak her maç üzerine koyuyor. Şuan için olabildiğince dakika alması gerek ve Fatih hocada kendisini mümkün olduğunca çok sahada tutmaya çalışıyor. 

Savunmada ise Cris hatasızdı. Dany'nin ise biraz törpülenmeye ihtiyacı var. Manchester United maçında daha sistematik, şablon üzerinden bir futbol oynadığımız için roller de buna bağlı olarak gayet keskindi ve Dany'de maçı ''basit hata''sız tamamladı. Ancak yerel maçlarda ise Dany, özellikle riskli bölgedeki bire birlerde kendine olan güveninden dolayı topla çok fazla vakit geçiriyor ve bu da tehlikeli anlar yaşamamıza sebep oluyor. Bu konudaki defonun üstesinden gelebilir. Maçta gösterdiği artı değer ise ileri çıkışlarıydı Kamerunlu futbolcumuzun. Bir kanat beki gibi ok gibi fırlayarak sol kanattan ileri çıktığı bir pozisyon vardı ki Emre Çolak kendisini görse en az iki futbolcumuzun topu boş kaleye yuvarlamasını sağlayacak asisti yapabilecekti. Bu tip ileri çıkışları özellikle iç sahadaki lig maçlarında daha sık yapabilir. 

Muslera'ya dönelim. Arka arkaya ikinci lig maçında da kalesini gole kapadı. Sezonun ilk maçlarında geçtiğimiz sezon gösterdiği performanstan biraz uzakmış gibi görünüyordu ancak formunu tam da yakalaması gereken zamanda yakaladı.

Genele dönecek olursak Manchester United maçından sonra bile her ne kadar rakip Akhisar'da olsa tempoyu yüksek tutmak sevindiriciydi. Rotasyon yapmak da oyuncuların moral motivasyonunu üst seviyede tutacak. Ama dua edelim de Hakan Balta'ya bir şey olmasın. Çünkü bugün görüldü ki Albert Riera, kesinlikle Hakan'ın alternatifi olabilecek defansif özelliklere sahip değil. Mevcut şartlar altında da geriye Çağlar Birinci'den başka bir isim kalmıyor. Eğer Fatih hoca Çağlar'ı rotasyonda bile düşünmeyecekse devre arasında bir sol bek transferi gelebilir belki de gelmez bu durum biraz da Avrupa kupalarındaki durumumuzla bağlantılı olarak gelişecek...

Göze hoş gelen detaylar:

Selçuk İnan'ın sahaya kaptan çıkması
Gol pozisyonlarında Hamit ve Burak'ın tercihleri



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

About